Öncelikle yeni yönetime başarılar dilerim.

Sonra da çok önemsediğim dahası kulübümüzün ekonomik anlamda sağlam temellere oturtulacağı başarıların devamlı olmasını kendi bünyesinde saklı olduğu gerçeğinin temeli geç de olsa Ertuğrul Doğan ve Celil Hekimoğlu başkanların iş birliği protokolü imzalandı.

Umarım lafta kalmaz, geçmişte olduğu gibi olmaz. Bana göre bu büyük bir atılımdır. Gerçeğine göre uygulamalara yer verilirse şayet! Şimdi sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim; bu defansla, bu anlayışla ve bu inatla olmaz. İnat ettiğiniz takım milyonların olmazsa olmazıdır.

Trabzonspor takımı oyuncağınız veya test edeceğiniz deneme tahtası takımı hiç değildir!

Bakın, daha bir maç önce sahaya sürdüğünüz ve tel tel dökülen orta sahayı değiştirmek zorunda kaldıktan sonra bu maçta, bu yanlışta inat etmenin alemi ne?

Hani bir söz vardır "ÇAMURDA DÜŞEN BİR DAHA ÇAMURA BASMAMIŞ " neyse, hikayeyi siz anladınız.

Bir ikincisi bu takımda şayet sakat değillerse ki sakatın kulübede işi olmaz; Hamsik ve Bakasetas kulübede oturmaz. Penaltı atmaktan başka şey yapmayan Bardhi'den bu takıma yarar gelmez. Kiralık olmasına rağmen canla başla takımını galibiyete taşımaya çalışan Markovic dışarı alınmaz. Bir kez hariç takımın enlerinden biri olan Maxi Gomez yorulmuşken Umut maçın bitiminde oyuna girmez. Formsuz oyuncuları sahaya sürüp seyirciye yuhalatmaz.  Rakibini hiç kaleye almayıp etüt etmeden böyle bir anlayışla bu kadro sahaya sürülmez. Transfer yasağı olan Kayserispor'dan transfer zengini Trabzonspor kendi evinde aciz durumlara düşerek 4 yememeli. Bak Orhan hoca, bu yıl saçma sapan bir yığın transferler yaptınız. Kulübüde yığınla zarara soktunuz .

Bilmediğimiz nedenlerle takımın orta direklerini sepetleyiverdiniz. Türkiye'nin gol kralını aldınız, müzmin yedek yaptınız ligin bitmesine ramak kala bir 11'i daha belirleyemediniz. Yıllar sonra çok önemsediğimiz Avrupa kupalarından yanlışlarınız yüzünden bu büyük camiayı temize havale ettiniz. Bu sandıklarımı sen ve hocanla birlikte mi yaptınız. Bu kulübün maddi olarak dibe vurmasında tek sizler mi sorumlusunuz, Elbette hayır! Bu da madalyonun bir başka yüzüdür, tartışılacak olan da ben son sözümü tekrarlayayım üstadın gitti sen niye kaldın onu da anlamış değilim de hadi kaldın bu ısrar niye bu inat niye?!