Ülkemizin dört bir tarafında fırın açtılar, aynı unu, aynı hamuru, aynı mayayı kullandılar aynı ustayı getirdiler ama hiç birisi Trabzon'dakiler gibi olmadı.

Bu işin havası suyu ve mevkiside önemli demekki.

Trabzon'un kendine has özelliklerinden bir taneside fırınlarıdır.

Fırınların merkezi de pazarkapı mahallesidir.

Fırıncıların aristokratı'da rahmetli Rüştü Akıntürk ağbidir. 

Rahmetli Rüştü ağbi pazarkapıdan yakın komşumuzdu.

Sırtından hiç çıkarmadığı çeketi, yeleği ve köstekli saatiyle mahallemizin idolüydü.

Trabzon'da bu işi günümüzde de yapan fırıncıların bir çoğu da, Rüştü ağbinin yanında yetişmiştir.

Pazarkapıda Rüştü ağbinin arka sokağında namı diyar kör Hasan'ın fırını, devamında erbaş fırını ve pişiren fırını yıllarca Trabzon'un yükünü çekmişlerdir.

Trabzon'a özgü Peynirli, Kıymalı ve ekmekler taş fırında pişirilir ve müşterilerin beğenisine sunulurdu.

Fırınlarımızda bir de tophane kültürü vardı. Tophaneyi daha çok yük taşıyan hamallarımız tüketirdi.

Fırından yeni çıkan tophanelerin içine bolca tereyağı ve yanında tahin helvasıyla yenilmesi inanılmaz lezzetliydi.

Ekmekler ekşi maya ile yoğrulur ve sin ateşte yedi sekiz saatte pişirilirdi.

Fırınların yanından geçerken dayanamaz, sıcak ekmeğin içine halis tereyağı koyup yanında hamal bardağı diye tabir edilen büyük palaks cam bardakta çayla birlikte yemeyi çok severdik.

Peynirli ve kıymalı ise apayrı uzmanlık isteyen bir işti.

Şimdilerde yapılan peynirli ve kıymalılar neden eskisi gibi lezzetli değil sorularına cevaben, artık hiç bir şey eskisi gibi değil de ondan.

Kıymalı ve peynirli de öncelikle hamurun gelmesi çok önemli, aceleyle yapılan her işte olduğu gibi artık damak tadıyla sindire sindire yemektense, bir an önce hamuru midemize indirip karnımızı şişiriyoruz sadece.

Oysaki bu işin kuralı ve kaidesi, ustası ve kullanılan malzemeleriyle alakalıdır.

Sadece hamurun gelmesiyle iş bitmiyor, içine koyacağınız peynir ve tereyağının vede yumurtanın A kalite olması çok önemlidir.

Hazır yapılan hiç bir şeyin tadı tuzu yok, herkes kendi evinde kavurduğu kıymadan kıymalı ve orjinal yerli imansız peynirden de peynirli hazırlayıp sadece fırında pişirilmelidir.

Maalesef zaman geçtikçe fırınlarımızda kullanılan malzemelerde eski özelliklerini kaybettiler.

Eskiden yazıcı Han'ın arkasında tahta sandıkların içinde olgunlaşan yerli imansız peynirler den peynirli yaparlardı ve bu peynirin aroması tabiri caizse insanın burnunu düşürürdü.

Nüfus az olduğundan kadınlar pazarına getirilen orjinal yayık tereyağları kullanılırdı.

Şimdilerde üretici köylü artık ürettiği tereyağını çarşıya pazara getirmiyor, kendi tüketiyor.

Fındık kabuğu ve odunlarla yanan fırınların yerini doğalgazla yanan fırınlar aldı.

Şehrin her tarafında onlarca fırın açıldı ama hiç birisi eskiye özlemi dindiremedi.

Nerede yiyeceğiz diye sorulduğunda  yinede pazarkapıdaki fırınları tavsiye ederim derim.

Trabzon'un fırınlarının başkenti pazarkapıdır.

Geleneksel fırınlarımızdan kala kala pazarkapıdaki fırınlarımız kalmıştır.

Kalın sağlıcakla...

ba2665d7-0c99-48a7-8d2d-a2d73298e9f95c01ea17-2a67-478f-bd0d-73ea2c065d21a086090a-8aff-473f-b5b5-5bb0f82d253a86d87a47-386c-42c8-9422-2025bf74a942