Hani derler ya bir ileri iki geri Trabzonspor hep geri evet hep geri gidiyor.
Futbol olarak değil tabi ki…
Tamamen yönetimsel ince doneler bu maçı buraya sevk etti.
Nasıl yani mi?
3 haftadır aralıksız Trabzon’da Burak Yılmaz konuşuluyor. Maç öncesi, maç içi, maç sonu, hafta başı, hafta sonu, yeniden maç öncesi yeniden maç sonu hemen hemen her yerde…
Diyeceksiniz ki basın konuşuyor?
Yahu bir yönetim bir futbolcu ile ilgili kararı maça 2-3 gün kalınca verir mi?
Hem de para cezası ile?
Üstüne üstün çağ dışı bir yöntem olan olan kadro dışı ile cezalandırarak.
Araya ne kadar boşluk bırakırsan taraftar da konuşur basın da konuşur sokaktaki Ahmet ağabey Ayşe Teyze de…
Bu süreç zarfı içerisinde medyaya bilgi akışı sağlayamayan Bordo Mavili yönetim daha maç başlamadan ilk golü böyle yedi.
Nereden bakarsanız bakın tutarsızca başlayan bir mücadeleydi.
Kafalar karışık, psikolojiler bozuk Trabzonspor’da Ünal Karaman’ın da oldukça gergindi.
Bazen maç öncesi maç sonunu da belli eder. Yüzler asık, gözlerdeki o inanc ve hırs yoktu.
Toure ve Hosseini ikilisi Trabzonspor’a geldiğinden bu yana en kötü maçlarını oynadı.
Hosseini inanılmaz derecede kopuktu.
Buna Onazi ve Onur Kıvrak’ta çanak tutunca savunma düştü.
O ne haldi öyle Onur!
40 yaşındaki bir kaleciyi gibiydin akşam, elini kolunu kaldırmaya takatin yok, liderlik ruhun kaybolmuştu. Böyle zamanlarda ortaya çıkman ve en azından savunmayı idare etmen gerekirdi.
Abdülkadir Ömür saha içerisinde adeta kayboldu, Sosa’nın tutarsız pasları ve Nwkaeme’nin anlaşılamayan oyunu Hugo’nun 36.daki can alıcı kaçan topu, Karaman’ın kenardan çaresizce oyunu izleyişi Malatya’nın iştahını kabarttı.
Trabzonspor yönetiminin ve Ünal Karaman’ın Burak krizini iyi yönetemeyişi, cezayı geç açıklaması, antrenörün de tuz biber ekerek kadro dışı bırakmasına ek olarak maç içerisindeki saç baş yolduran hatalar maçı Malatya’ya verdirtti.
Son söz; kol kırılır yen içinde kalır.. Yine iş Karaman ve yönetime düşüyor, elde olan oyuncu grubuna psikolojik destek verip rehabilite edin ve Fenerbahçe maçına hazırlayın.
Mesela Ahmet Ağaoğlu ve yönetimi tüm antrenmanlara gelip, takımı yanlız bırakmasın..
Gelin, çekinmeyin tüm yönetiminizle gelin, desteğinizi verin.
Sayın başkan Ağaoğlu; tamam TV'lerde Trabzonspor'u temsil etmek güzel ama artık tüm sözler klişe haline geldi.
Trabzon medyasına gel başkan!
Otur çay için sohbet et, yazılmasın, aktarılmasın, sadece gel bilgilendir ve soru işaretleri kalksın...
O samimiyete sahip bir kişilik olduğunun hepimiz farkındayız.
Sizde, bizde biliyoruz ki Fenerbahçe maçı dönüm noktası olacak.
Bazı taşlar yerinden oynayacak.
