Sevgili kardeşlerim...

Bugün maç yazımı müsaadenizle Başkan Ağaoğlu'na ayırmak istedim.

Başkan Ağaoğlu kulübümüzün başına zor günlerde geldi.

Hakkını vermek lazım...

Birbirinden şaşalı 4 kupa kazandı.

Süper Lig, Ziraat Türkiye Kupası ve 2 kez Süper Kupa.

Ama geldiğindeki zor günleri daha da zorlaştırıp yanlış bir zamanlama yaparak, 'Ben gidiyorum' diyemeyip gitti.

Şunun şurasında sezon sonuna 10 küsür maç kalmış.

Neyin nesidir bu sabırsızlığın, aceleciliğin sebebi bir mantıklı açıklaması olması gerekmez miydi?

Bu taraftarın buna hakkı yok muydu?

Ortada sizi kulüpten uzaklaştıracak devasa sorunlar varsa sizin sorumluluğunuzda değil midir?

Temizlemek de size düşmez mi?

Bakın Başkan Ağaoğlu, Trabzonspor takımının şampiyon kadrosunu bozdurttun.

Bir dizi transferler yaptırdın.

Alınan kupaları ona mal ettin.

Sürekli onu işaret ettin, 'Biz değil o yaptı.' dedin.

Lig kupasından sonraki toplantıda soruları önce ona diye adeta gazetecileri tersledin.

Hep onun ağzına baktın...

Ha dediğinde han yaptın.

Perşembe'nin gelişinin Çarşamba'dan olduğunu hiç tahmin edemedin.

Dolayısıyla önce Şampiyonlar Ligi'nden sonra UEFA Avrupa Ligi'nden daha sonrada takımımızın 5'te 1 'i kadar değeri olan gazoz ligindeki takıma elendik.

Ama Abdullah Avcı'nın hiç hedef bitmedi.

Sen sadece seyretmeyi tercih ettin.

O da Ersun Yanal gibi, 'Yenileniyoruz gelişiyoruz' diye diye 3 yıl avutur gider ve olur biter.

Evet başkan...

Kulübümüzün her zamankinden daha çok birlik beraberliğe ihtiyacı varken ve olup bitenden sorumluyken, 'Ben yokum.' diyorsunuz!

Bakın bu ayrılığı şampiyonluk kutlamalarından sonra alsaydınız sizi alnınızdan öperdim.

Ama siz öyle yapmadınız!

Birilerinden şapkadan tavşan çıkarmasını beklediniz.

Zora düşünce ise, 'Ben yokum.' diyorsunuz!

Olmaz başkan olmaz!

AYIPTIR YAZIKTIR!

HEM BORUN PAZARI GEÇTİ SÜR EŞEĞİ NİĞDE'YE DERLER ADAMA...