SAMSUN (AA) - Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Özcan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle tarım ve gıdanın öneminin daha iyi anlaşılmaya başlandığını belirterek, "Tarım ve gıda üretimi dünyanın geleceğini belirleyecek." dedi.

Özcan, AA muhabirine, son yıllarda artan toprak, su ve hava kirliliğiyle ortaya çıkan iklim değişikliklerinin tarımsal üretimde sorun oluşturmaya başladığını, bunların aşılabilmesi için değişen şartlara uyum sağlayabilen genetik materyallerin geliştirilmesi ve çevre dostu üretim tekniklerinin kullanılması gerektiğini söyledi.

Dünya nüfusunun artmaya devam etmesi, küresel ısınma, çevre kirliliği, su kaynaklarının kıtlığı, kuraklık, tarım arazilerinin amaç dışı kullanılması gibi nedenlerin tarım ve gıdayı dünyada önemli stratejik alanlardan biri haline getirdiğini vurgulayan Özcan, "Dünyada ve ülkemizde yaşanan Kovid-19 nedeniyle tarım ve gıdanın önemi daha iyi anlaşılmaya başlandı. Dünyada en önemli stratejik alanlardan birini, hatta başta gelenini tarım ve gıda oluşturmaktadır. Dünya genelinde yetersiz beslenme ve açlık sorunları yaşayan 821 milyon insan bulunmakta, her gün yaklaşık 13 bin kişi açlık nedeniyle ölmektedir. Tarım ve gıda üretimi dünyanın geleceğini belirleyecektir." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin dünyanın en büyük yedinci tarım ekonomisine sahip ülkesi olduğuna işaret eden Özcan, tarımın insanın doğrudan besin ihtiyacını karşılamasının yanında ürünlerin gıda ve gıda dışı tarıma dayalı sanayinin hammaddesini oluşturması ve dışa bağımlılığın önlenmesi gibi hedeflere de hizmet eden bir sektör olduğunu vurguladı.

Özcan, Kovid-19 salgınının insan beslenmesi ve gıdanın öneminin daha iyi kavranmasına aracı olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:

"Bu süreçte tarım ürünlerine ve gıdaya talep artmıştır ancak değişen çevre şartlarının üretimde kısıtlayıcı etkilerinin görülmesi, tarımın değişen ekonomik koşullara uyum sağlayabilmesi için teknoloji ile iç içe olması gerektiğini ortaya koymuştur. Ülkemizde, değişen çevre koşullarına uyum sağlayabilecek bitkisel ve hayvansal genotiplerin geliştirilmesine yönelik birçok çalışmanın varlığı, bu sorunları aşmamızda güvence oluşturmaktadır ancak daha fazla çalışmamız gerekmektedir.

Çiftçiyi bilgi ve teknolojiyle buluşturacak ziraat mühendislerine ve bu sektöre katkı sunan tüm paydaşlara giderek daha çok ihtiyaç duyulmaktadır. Bu durum tarımsal eğitim, öğretimin ve ziraat mühendisliğinin önemini daha da artırmaktadır. Çok geniş bir çalışma alanına sahip ziraat mühendislerinin birçok mühendislik disiplinleriyle birlikte çalışmaları ve bu alanlarla ilgili bilgilerini arttırmaları gerekmektedir."