Skor senin lehineyse, başarılısın der.
Futbolun bana göre bir uyduruk söylemi de şudur; yenemiyorsan, yenilme.
Bu son söz var ya!
Tam bir futbol teslimiyetçiliğidir.
Futbol skor üzerine kurulur.
Skor, iyi oyun göze hoş hareketler değildir.
Topu üç direk arasından soktun mu?
Başarılısın.
Bakın, Trabzonspor dünkü İstanbul maçından önce Ukrayna’dan son dakika golü ile dönmedi mi?
O gol,
Bizi de takımı da taraftarı da gerginlikten kurtarmadı mı?
Pele’nin dediği doğru değil mi?
Futbol, skordur.
Şimdi, Trabzonspor futbolun bu gerçeği ile hiç örtüşmüyor.
3 maçta, 3 puan kaybediyoruz.
Hani, ligin daha başları diye avunalım.
Ama gaza basan basıyor.
Trabzonspor 3 maçta;
Oyun kalitesine yükseltemedi.
Yaratıcı olamadı.
Göz hoş ön hazırlığı olan gol atamadı.
Orta alanı dolduramadı.
Defansta boşluklar bıraktı.
Ofansta, ciddi bir uyumsuzluk var.
Tüm bunlar için zaman elbette gerekli.
Ama geçen vakit de, Trabzonspor’un yararına işlemiyor ki?
Halilhodziç’in dün geceki maçta agresifliği eleştirilebilir.
Ben hiç de eleştirmiyorum.
Türkiye gerçeği bu.
Agresifleşmese, hakem ezip geçecek.
Artık Türkiye’de maçlar sahada oynanmıyor ki.
Sorarım size, penaltıyı verdi. Golü attık. Son atakta ceza alanı içine bir orta yaptık. Penaltı noktasında hakem aleyhimize faul çaldı.
Bunun neresinde kusur vardı.
Biri bana anlatsın.
Adam, hakem açısından futbolun en iğrenç uygulamasını ortaya koydu.
Kimseyi üzmemeyim kimseyi sevindirmeyeyim kendimi de kurtarayım.
Böyle bir mantık olur mu?
Trabzonspor’un gerçeği şu ki…
Agresiflik; doğru yerinde akıllı hareket
Ama oyun mantalitesi, hala bir felaket..
