İzmir bölgesi hakemlerimizden (Balıkesir-İzmir 180 km) Tolga Özkalfa karşılaşmaya; "ilave-ek" hakeminin yoğun ısrarını kıramayarak başladı...
Oysa kendi görüş mesafesinde cereyan eden hatta etmeyen bir eyleme; hür iradesiyle "olmayan bir şeyin penaltısı mı olur?" deme şansı varken bunu yaptı...
Verdikleri penaltı; tipik, olmayan bir penaltının ilave-ek hakem marifetiyle nasıl verilebileceğinin örneğiydi...
Verdikleri karar; tipik uydurma, oyunun akşını terse çevirme durumuydu...
Daha bir hafta evvel, Eskişehirspor maçında "buz" gibi golü iptal edilmiş...
Akabinde oyuncusuna "net" bir faul yapılmasına rağmen dönmüş o pozisyon kalesinde gol olmuş Trabzonspor'un, bu üst üste bilmem kaçıncı mağdur edilişi, varın sizler sayın...
O kadar benzer iki hafta oldu ki, rakipleriyle mi, yoksa hakemlerle mi, yoksa kimlerle mücadele edildiğini "bakın görün" mesajı gibiydi...
***

Zaten yeni kurulmuş, zaten eksikleri bi'dolu, zaten hocası değişmiş, değişen hocası da ayrıca kafa olarak "çok değişmiş"
Trabzonspor'un, neredeyse her maça hakem marifetiyle mağlup başlaması üzerine bir "idman programı" geliştirmeli Ersun hoca...
Aslına bakarsanız; oyunun neredeyse tüm bölümünde, tarla gibi zeminde, futbol üretimi anlamında birçok şeyi doğru da yaptı Trabzonspor.
Ama son vuruşlar 2-0 geri düşürülmüş bir ekibin son vuruş gerginliğiydi...
Gelelim Ersun hocaya; Denemeye çalıştığı dört artı altı artı sıfır düzeninde (bence) ayıp ettiği Cardozo'nun ipine sarılıp, ipten döndü resmen...
O Cardozo ki, bu takımın hayli üzerinde bir kalite...
O Cardozo ki, her şeye rağmen bir gol bir asistle oynuyorsa; ona büyük bir özür borçlu teknik adam...