Yılbaşı günü telefonlaştık, bana Giresun’dan, taş kırarken gözüne taş fırlayan bir vatandaşın Trabzon’a geldiğini, buradan da Erzurum’a sevkedilmek istendiğini söyledi.
Şaşırdım. ‘Olamaz’ dedim. Trabzon’da Üniversite var, Eğitim Araştırma Hastaneleri var. Var da var.
Bence Hasta yanlış anlamıştır’ diyerek hemen Trabzon Sağlık İl Müdürü Kemal Süleyman Bey ile görüştüm, KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Başhekimi Tevfik Özlü ile görüştüm. Ve ne yazık ki olayın doğru olduğu ortaya çıktı.
Bu olayın doğru olduğunu yazmak, bunu o hasta yakınına söylemek bir Trabzonlu olarak çok zor ve utanç verici. Ama ne yazık ki öyle.
Ben lafı fazla uzatmayacağım, çünkü bu süreci o gün aynı telaşı yaşadığımız, herkes yılbaşı eğlencesindeyken hiç tanımadığım birinin hastanede ameliyatının bitmesini birlikte beklediğim iyiliksever işadamı Muhammet Sözen bu süreci konu alan bir yazı kaleme almış.
Şimdi bu yazıyı özellikle Trabzon Valisi Sayın Abdil Celil Öz ile Trabzon Sağlık İl Müdürümüz Kemal Süleyman’ın 1 kez okuyup gerekli araştırmaları yapıp Trabzon’un bu kadar aciz bir il olup olmadığı veya eksikliklerin ne olduğu yönünde açıklama yapmasını bekleyeceğim.
Bu arada özellikle Sağlık İl Müdürü Kemal Süleyman’a ve KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Başhekimi Sayın Özlü’ye o gece bize yardımcı olmak için gösterdikleri çaba nedeniyle teşekkür ederim.
Eminim o geceden sonra yaşananlardan haberdar değiller ve onları haberdar etmekte Trabzon’un geleceği için, Sağlık kenti Trabzon için bizim boynumuzun borcu diyorum.
Ve Muhammet Sözen ile İmperial Hastanesi’nin o gariban vatandaşı yüzüstü bırakmayan doktorlarına ve yöneticilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.
İŞTE MUHAMMET SÖZEN’İN O GÜN YAŞADIKLARIMIZI KALEME ALAN YAZISI…
Trabzon’un Karizmasını kurtaran Doktorlara minnet borcumuz var.
Tarih 31 Aralık. Herkes yeni yıla girecek olmanın telaşı içinde. Sabah saat 10.00 civarlarında sol gözüne taş girmiş Görele’li Sezai Kodalak (bir hasta) acil Trabzon Numune hastanesine getiriliyor, hastanede ilgili göz doktorları bu hastanın burada ameliyat edilemeyeceğini söyleyerek KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi’ne sevk ediyorlar. Tıp Fakültesi’ne giden hasta, orada da yatırılmıyor. Sebep 1 gün önce yapılan cerrahi bir operasyonda ihtiyaç duyulan mikroskobun
bulaşıcı enfeksiyonu olan bir hastada kullanılması.
Bu mikroskobun 24 saat sterilize edilmesi gerekiyormuş, saat dolmadan cihazlardaki mikrop giderilmiyormuş. Bunu anlayışla karşılıyoruz. Keşke ikinci bir mikroskop olsaydı diyoruz. Hasta tekrar Numune Hastanesine geliyor, bu defa hastanedeki görevliler hastayı Rize’ye, Ankara’ya, Samsun’a, Erzurum’a sevk etmeyi hasta yakınlarına teklif ediyorlar. Hasta yakınları ‘Rize Trabzon’dan daha mı ileride ki Trabzon’da yapılamayan ameliyat Rize’de yapılabilecek diyor. Bir taraftan da hasta yakını ekonomik yönden çok zayıf, Erzurum’a, Ankara’ya gidecek takatı yok biçare.
Saat 16.00 (6 saat sonra) civarların da hastanın uzaktan akrabaları olan Muhammet Sözen ve Opr.Dr.Engin Sözen’in bu olaydan haberi oluyor. Onlarda çareler arıyor. Gazeteci Erhan Esaspehlivan’da olaya vakıf oluyor. Onlarında yaptığı araştırmalarda acil müdahale yapılması gereken hastaya Trabzon’da (yeterli donanıma) sahip bu hastanelerde müdahale yapılamayacağı anlaşılıyor.
Opr.Dr.Engin Sözen görev yaptığı İmperial Hastanesine hastayı alarak 2 saatlik bir operasyonla gerekli ilk müdahale yapılıyor, gözü kısmen temizliyor, enfeksiyon riskini ortadan kaldırıyor ve dikiyor. Hasta tedavinin takibi için Tıp Fakültesine gönderiliyor. Fakültede o gece yatan hastanın tetkiklerini yapıyor, ilaçlı tedaviler yapılıyor, gözdeki taşın yeri tespit ediliyor, ve büyük operasyona yani daha derin bir ameliyata sıra geliyor. Bu defa Tıp Fakültesi de bu ameliyatın yapılamayacağı hastanın Ankara’ya veya İstanbul’a sevk edilmesi gerektiği söyleniyor.
Bizlerde hastayı alarak yeniden İmperial Hastanesindeki göz ekibi Opr.Dr.Can Kaya, Opr.Dr.Kadir Durmuş ve Opr.Dr.Engin Sözen’in yanına götürüyoruz. Müşterek muayene ve görüşmelerden sonra hastayı Opr.Dr.Can Kaya, Opr.Dr.Kadir Durmuş ve Opr.Dr. Engin Sözen 02.01.2014 de saat 15 ‘de ameliyata alıyorlar. 6 saatlik başarılı bir ameliyattan sonra gözün merceğinden giren 11 mm lik taşın gözü delerek retinayı yırtıp geri döndüğü ve gözün ortaların da kaldığı anlaşılıyor. Doktorlar tarafından taş çıkarılarak, göz temizlenip dikiliyor ve ameliyat başarılı bir şekilde neticeleniyor.
Bu kadar hasar yemiş, merceği düşmüş göz bugün 1-2 metreyi görebiliyor. 2 ay sonra mercek takılarak normal görebilecek inşallah. İmperialin cesur göz doktorları sağ olun, Allah sizden razı olsun, siz bu işi burada yapmasaydınız bu zavallı kişi İstanbul ve Ankara’lara gidemeyecekti. Kalan ömrünü akmış görmeyen bir gözle geçirecekti. Belki de filmlerde gördüğümüz tek gözlü korsanlarda olduğu gibi siyah bir bezle kapatacaktı kör gözünü, sara hastası ve psikolojik sıkıntıları olan bu şahıs bundan sonraki ömrünü nasıl geçirebileceğini siz tahmin edin.
Gelelim işin saklı gerçekler boyuta
1-Trabzon eskiden beri her yönüyle bölgenin baş şehri biliriz. Özellikle sağlıkta, böyle olmasına rağmen Numune Hastanesi burada yapamayız Rize’ye gönderelim demesinin altında yatan gerçek nedir?
2 – Fakültenin ve Numune hastanesinin yapamadığı ameliyatı İmperial hastanesi nasıl yaptı. Devet hastanelerindeki doktorlar yetersiz mi yoksa risk almak mı istemedi?
Demek ki bu olay Trabzon’da pekala yapılabilir. O halde bu hastaneler niçin müdahale etmedi?
Muazzam hastanelerimizin ameliyatını yapamadığı bu olay, bu çok önemli olay veya bizim bilemediğimiz bu gibi olaylar, bölgenin baş şehri olarak bildiğimiz Trabzon’un karizmasını çizmiştir. Bununla birlikte bu olaylara muhatap olan hastalarımızı perişan etmektedir.
Bu problemin çözümü öncelikle yetkililere düşmektedir. Evet niçin bu kadar mükemmel hastanelerimiz teknolojinin son harikası aletlerle donatılmış hastanelerimiz ve oralarda görev yapan proflar, doçentler, doktorlar niçin bu hastaya müdahale edememişlerdir. Elbette bir sebebi vardır. Yetkililer de bunun sebebini bilmelidir. Çaresini bulmalıdır, işin diğer boyutu. Evet.
İşin diğer boyutu sayın hocalarım.
Hipokrat yemini etmiş değerli hocalarım,
Bu olaya siz ne dersiniz, bu hastaya sizlerin devasa hastanelerinizde müdahale edilemedi, İstanbul’a Ankara’ya, Rize’ye sevk edilmek istenen bu hasta Trabzon İmperial hastanesi doktorları Can bey ve ekibi tarafından sağlığına nasıl kavuştu, bu olaya sizler nasıl bakarsınız. Elinizin altındaki ekipte mi bir hata var, yoksa yeterli donanıma yani ekipmana alet edevat noksanınız mı var. Yada sizlerde bu olay böyle mi olur başka çaresi yok mu diyorsunuz..?
