10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü Ortak Açıklaması :

İntihar (özkıyım) tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunudur. Türkiye İstatistik Kurumu 2020 verilerine göre, ülkemizde 2009-2019 yılları arasında toplam 34.571 kişi intihar sonucu hayatını kaybetmiştir1. İntihar girişim hızlarının bu sayının çok daha üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. İntihar girişim sıklığı kadınlarda, tamamlanmış (ölümle sonuçlanmış) intihara bağlı ölümler ise erkeklerde daha fazla görülmektedir 2. Tamamlanmış intiharlarda hem ölen bireyin yakınlarında hem de toplumda olumsuz ruhsal etkiler ortaya çıkmaktadır.

İntihar sonucu ölüm, genellikle ölmeyi dilemek, intiharı düşünmek, intihar planları yapmak ve intihar girişimlerinden başlayan bir dizi sürecin son adımıdır. Bu nedenle intihar düşüncesi/niyeti olan kişilerin erken dönemde bir ruh sağlığı profesyoneline müracaatı, intiharın önlenmesi için önemlidir. Bugün intihar olgularının büyük bir kısmına bir ruhsal hastalığın eşlik ettiği bilinmektedir. Bu nedenle ruhsal şikâyetleri olan kişilerin profesyonel bir yardım alması, ruhsal hastalıkların erken dönemde saptanması, intihar riski olan bireylerin uygun şekilde tedavi edilmesi intiharın önlenmesinde koruyucu ruh sağlığı açısından çok önemlidir3.

İntihar için risk etmenleri

İntiharın önlenmesi için risk etkenlerinin belirlenmesi gerekir. Bu risk etkenleri ile ilgili çok sayıda araştırma yapılmıştır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verileri incelendiğinde gençler ve ileri yaştaki kişilerde intihar riskinin yüksek olduğu görülmektedir. İntihar ve intihar girişimlerinin en çok 15 -25 yaş arasındaki gençlerde görüldüğü saptanmıştır4. Daha önce intihar girişiminde bulunmuş olmak da intihar davranışı için çok önemli bir risk etmenidir. İntihar sonucu ölenlerin yarısı daha önce en az bir kez, yaklaşık dörtte biri ise önceki yıl intihar girişiminde bulunmuştur. Bu durum intihar girişimi sonrası bu kişilerin düzenli olarak takip ve tedavi altına alınmasının önemini göstermektedir5.

Yüksek gelirli ülkelerde intihar ile ruhsal bozukluklar arasındaki (özellikle depresyon) ilişki bilinmekle birlikte aslında birçok intihar maddi sorunlar, ayrılık, kronik ağrı ve hastalık gibi, kişinin stresle başa çıkmasının bozulduğu durumlarda tetiklenebilmektedir. Ayrıca afet, şiddete ve istismara maruz kalmak, kayıp yaşamak gibi durumlar da intihar ile yüksek oranda ilişkilidir. İntihar oranları mülteciler, göçmenler, LGBTİ bireyler gibi ayrımcılığa maruz kalan azınlık gruplarında daha fazla gözlenmektedir6,7. Azınlık gruplara yönelik ayrımcılıkla mücadele etmek, kişilerin yaşamsal zorlanmalarında bir çıkış yolu olarak intiharı düşünmeleri yerine çözüm yolları geliştirmelerine olanak sağlamak, eşlik eden ruhsal hastalıkları tedavi etmek intiharı önlemede etkili olacaktır.

İntiharın genel ve sosyal medyada yer alması sırasında uyulması gerekenler

İntiharı önleme çok boyutlu düşünülmesi gereken bir sorundur. Sosyal medya kullanımının çok arttığı günümüzde intiharın medyada popüler bir haber başlığı altında yer alması, haberde kullanılan özendirici ya da kahramanlaştırıcı dil, haberde intihar yöntemiyle ilgili ayrıntılı bilgilerin olması özellikle ergenler ve gençlerde intihar riskini artırabilir. Bu nedenle DSÖ medyada intihar haberlerinin nasıl verilmesi gerektiği ile ilgili bir kılavuz yayımlamıştır ve sorumlu habercilikte bu kılavuzda yer alan önerilere uyulması önem taşımaktadır8.

Sonuç olarak görülmektedir ki; intiharla mücadele bireysel ve toplumsal olarak, devletlerin de içinde yer aldığı çok boyutlu, büyük oranda önlenebilir bir halk sağlığı sorunudur. İntihar için risk etkenlerinin şeffaf olarak belirlenmesi, bu risk etkenlerinin azaltılarak koruyucu önlemlerin artırılması, toplumun intiharla ilgili farkındalık sahibi olması, intihar için riskli gruplara planlı, etkili ve sürdürülebilir ruhsal yardımın sağlanması intiharın önlenmesinde etkili olacaktır.

10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü – Harekete geçerek umut yaratmak!

2003 yılından bu yana 10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü’nde Uluslararası İntiharı Önleme Derneği ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından belirlenen bir tema çerçevesinde toplumun dikkati intihar davranışına çekilmektedir. İntihara dikkat çekmek, intiharla ilişkili tedaviye erişimin de önüne geçebilen damgalanmayı azaltmak, intiharla ilgili farkındalığı artırmanın amaçlandığı bu günde  meslek örgütleri, dernekler, hükümetler ve toplumun birlikte yapılabilecekleri hakkında tüm dünyaya ortak bir mesaj verilmektedir.

Bu yıl için belirlenen “harekete geçerek umut yaratmak” teması, bizlere intiharın bir çözüm yolu olmadığını, intihar davranışı yerine yapabileceklerimizin olduğunu anımsatıyor ve intihara karşı hepimize güven ve umut vermeyi amaçlıyor. Bizler Bipolar Yaşam Derneği, Lityum Derneği, Şizofreni Dernekleri Federasyonu, İntiharı Önleme Derneği ve Türkiye Psikiyatri Derneği olarak intiharla mücadelede umutsuz ve yalnız olunmadığını vurgulamak isteriz. 10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü’nde, Türkiye Psikiyatri Derneği ve İntiharı Önleme Derneği işbirliği ile hazırlanan çevrim içi programda intihar için risk faktörlerini, bireysel ve toplumsal olarak intiharı önlemek için yapabileceklerimizi konuşacağız. Harekete geçmek için belki de ilk adım olacak bu toplantımıza katılımlarınızı bekliyoruz.

Saygılarımızla,

Bipolar Yaşam Derneği
İntiharı Önleme Derneği
Lityum Derneği
Şizofreni Dernekleri Federasyonu
Türkiye Psikiyatri Derneği

Uzm.Dr. Gökhan Kandemir
Psikiyatr & Psikoterapist
www.uzmdrgokhankandemir.com
İrtibat tel: 0462 4110404