Nwakaeme ve Ekuban gibi iki önemli futbolcusunuz yoksa doğal olarak Trabzonspor, pozisyon üretmekte çok zorlanıyor.  Abdullah Avcı bunu bildiğinden orta saha ağırlıklı bir onbirle Rizespor maçına çıktı.

Aksilik bu ya karşılaşma devam ederken, birde Yunus Mallı sakatlanınca oyun planı da bozulur gibi oldu Trabzonspor’un... Tüm bunlara rağmen Karadeniz fırtınası, Rizespor’dan iyi oynadı, neredeyse pozisyon bile vermedi kalesinde. Hatta net gol pozisyonları yakalayan taraf bordo-mavililer oldu ama her defasında kaleci Tarık’ın engeline takıldı. Zaten Rizespor’un en iyi oynayanı da kesinlikle Tarık’dı diyebiliriz.

Djaniny’deki performans düşüklüğünün devam etmesi Trabzonspor takımının ayarını bozduğunu Rizespor maçında bir kez daha gördük. Orta sahadan yeterince destek alamadığı için de Djaniny maçın genelinde hiç verimli olamadı. Bu açığı Bakasetas kapatmaya çalıştı ama bulduğu gol pozisyonlarını değerlendiremedi. Flavio’nun da uzaktan sert şut denemeleri dışında, Baker’in de kaçırdıklarını hesapladığımızda Trabzonspor’un ilk yarıda gol atamaması tamamen beceriksizliktir denebilir.

Gelelim asıl konuya, Trabzonspor yeni sezonda bolca nokta transferi yapmak zorundadır, eğer şampiyon olmak istiyorsa... Örneğin, sağ ve sol beklere mutlaka transfer yapmalılar. Kiralık Baker ve Afobe ile de yollar mutlaka ayrılmalıdır. Uğurcan gönderilecekse, ligimizdeki genç ve gelecek vadeden kaleci transferi gerçekleştirilmelidir. Nwakaeme, Ekuban ve Djaniny’e cazip teklifler gelirse bence hayır denmemelidir. Sakatlıkları devam eden Trondson ve Abdulkadir Ömür’ün yeni sezonda Trabzonspor’a taze kan olacaklarına ise inancım kesinlikle tamdır. 

Neyse, Trabzonspor ikinci yarıya da istekli başladı. Dk 58’de Yusuf Sarı’nın harika ortasına Djaniny müthiş kafa şutuyla cevap verdi ama maçın yıldızı Tarık, net pozisyonu harika bir refleks ile kornere çelmesi büyük işti. Kutlamak gerekiyor Tarık’ı. Rizespor ile ilgili de söyleyeceklerimiz var. Bülent Uygun eldeki malzemeden ancak bu kadar iş çıkartabiliyor. Takımını orta sıralara yükseltebilir ise görevini yapmış demektir.

Hakem Cüneyt Çakır’ın İsmail Köybaşı’yı oyundan atmamasına taktık. Abdulkadir Parmak’a taban girmesini sarı kartla geçiştirmesi inanılır gibi değildi. Rizesporlu futbolcuların çok sert oynamalarına karşın, Cüneyt hocanın kırmızı kartlarını neden kullanmadığını da anlamış değilim. 

Sonuç olarak Trabzonspor, beraberlikler zincirine Rizespor’u da ekledi ve son üç maçta 6 puanı rakiplerine bıraktı,  sadece 3 puan toplayabildi. Bu bir hayal kırıklığıdır. Abdullah Avcı’yı eleştiriyorum. Takımına galibiyetler getirecek oyun planları geliştiremediğini için. 

Eğer Abdullah hoca oyun tarzını değiştirmez ise Trabzonspor, sezonu beraberliklerle kapatabilir! Kimse kusura bakmasın ama yarışmayı bıraktıktan sonra, koca Trabzonspor camiasını galibiyete hasret hale getirmek kimsenin haddine değildir. NOKTA

Not: Vitor Hugo’nun kırmızı kart görmesinden sonra Rizespor’un son dakikalarda bordo-mavili takımı bunalttığını, hatta bir şutunun da direkte patladığını da hatırlamak isterim.