İki yeni hocanın olumsuz bir sonuç karşısında başlarına gelebilecek muhtemel şeyleri kestirip, önce kaybetmemek üzerine kurgularını yaptığı kaygı dolu bir karşılaşma izledik...
Colman'ın, oyunuyla heyecan vermesi beklenirken, her defasında kırmızı kartlık sahnelerle izleyenlerine eziyet çektirmesi idari bir sorun olarak yönetim ve hocanın önünde bir sorun...
Oynamak istemediğini düşününülebilir...
Ya da ne için oynadığı, ne amaçla sahada olduğu bir büyük soru!

***

Oyundan atılmadıysa hakemlerin sezon başı performans bozukluğuna şükretmeli.
Mustafa Reşit Akçay'ın onu oyundan alıp, yerine bir agresif etiketli Zokora'yı oyuna dahil etmesi sıkıntılı halinin belgesi oldu.
Oysa Mustafa hocadan beklenti; cesaretle, maç kaybetme pahasına artık yanında yukarıya taşıdığı çocukları sahaya sürerek kazanması... Evet bu çocukları kısık ateşte pişirmek doğru yöntem olsa da, o çocukların hak ettiği formaları hak etmeyenlerin giymesi bir büyük çelişki!

***

Adrian'ın oyunu sahiplenmeyişi, yerine yeni arayışlar getirse de, Malouda maç eksiğiyle o bölgede yetersiz kaldı. Sağ önde Alanzinho sürprizi ayrıca verim getirmedi... Trabzonspor'dan ve hocadan beklenti kadro dönüşümünü hayata geçirmesi...
Radikal tedbirler alması için hala zamanı var... Ancak şunu unutmamak gerekir, isimleri tartışılan oyuncuları rehabilite ederken kendi sağlığınızdan olmayın!
Futbol böyle bir oyun ve hızlı düşünmek, hızlı oynamak zorundasınız.
Kötü bir başlangıç gibi gözükse de, İstanbul'dan puansız ayrılık normal karşılanabilir.

***

Bekleri olmadan sezona başlayan, orta alanda yabancıları sürekli problem üreten bir takımdan bahsediyoruz. Bu takımın ayağa kalkması için sabır gerekiyor. Şanssızlığı bir büyük maçı, İstanbul'da oynamış olması.
Akçay'ın yapması gerekenler, arkasında bireysel olarak bulduğu bu taraftar desteğini, cesaretiyle harman etmesi. Kötü start olabilir ama sezon yeni başladı.