Trabzonspor Süper Lig’in 23. Haftasında  İstanbul’da Galatasaray’ın konuğu oldu. Trabzonspor Abdullah Avcı’nın yönetiminde de eksiklerinin çok ama çok olduğu bir zorlu karşılaşmaya çıktı. Bu iki takımın karşılaşmaları genelde zor olsa da puan durumundaki konumları bu maçı daha da kritik hale getirdi.

Galatasaray son haftaların alışılmışın dışında bir başlangıç yaptı maça. Müthiş hızlı, atak, çabuk ve yürekli başladılar. İlk düdük çaldı, ev sahibi takım Kerem, Halil ve Emre ile Trabzonspor savunma duvarını sarsmaya başladılar. Bu oyuncular o kadar hızlı, o kadar hareketliydi ki, Trabzon savunmasının dengesi bozudurlar. Bordo Mavili savunma oyuncuları bu dakikalarda kimi tutacaklarını, hangi bölgeyi kapatacaklarını şaşırmışlardı ve ilk maçtaki gibi beklemedik hatayı yapmadılar.28. dakikada Galatasaray atağında Kerem ceza sahasında Denswil müdahalesi sonrası yerde kaldı devamında defans topu kornere gönderdi. Hakem Atilla Karaoğlu VAR'a gidip pozisyonu izleyip penaltıyı verdi. Cicaldau penaltıyı gole çevirdi. Bu penaltıyla Galatasaray aradığı golü buldu. 

Galatasaray'ın genç kadrosu Trabzonspor'a karşı telaş yapmadan cesurca ve dikine pas yaparak geçiş oyunu oynamaya özen gösterdi. Kerem, Cicaldau, Halil ve Emre pas yaparak hücuma çıkarken birbirlerine yanaştıkları gibi boşa çıkan Kerem'in de sol kanattan atak yapmasını sağladılar. Halil'in önde hareketli oyunu Trabzon savunmasının dengesini bozarken Emre-Kerem ikilisinin uyumlu bir şekilde paslaşmalarını sağladı. Galatasaraylı oyuncular hücuma çabuk çıkarken top Trabzon'a geçtiğinde ise çok çabuk savunmaya döndüler. Galatasaray tam saha pres başladığı ilk 45 dakika da müthiş oynadılar. 

Trabzonspor rakibine zaman zaman bulduğu pozisyonlarla karışlık vermeye çalışsa da hücumda özellikle dağınık göründüler. Bordo Maviler ne oyunda nede hücumda etkili olamadılar. Özellikle haftalardır Hüseyin’i eleştirenler bu maçta Beratın kötün oyunu hakkında neler söyleyecekler merak ediyorum. Üstelik Giresun maçında da aynı kötü oyunu sergilemişken yerli oyuncu diye bu maça 11 de çıkma avantajını bu denli kötü kullanmak Berat adına cepten yemektir. Maçın ilk yarısında bu cesur ve dinamik oyunu ile Galatasaray soyunma odasına 1-0 skor üstünlüğü ile gitti.

İkinci yarıya gene tempolu başlayan taraf ev sahibi Galatasaray oldu. Avcı bizinde gördüğümüz Berat değişikliği hamlesini yaptı. Bunu yaparken bir taşla üç kuşu birden vurdu. Berat’ı Siopis le değişti orta sahayı dinamik hale getirdi, sar kartlı ve her an canlı bomba olan Denswil’i alarak yerli olarak genç Ahmet Can’ı oyuna attı. Değişiklikler sonrasın ikinci yarının ortalarına doğru Trabzonspor biraz toparlanır gibi oldu. İki takımda her an golü bulacaklarmış gibi oynadılar. Trabzonspor teknik direktörü Abdullah Avcı hamlelerini yaptı ama kulübesinde kısıtlı idi. Belli ki Hamsik’ide riske etmek istemedi. 

Genç Galatasaray'ın bu tempoyu maç sonuna kadar sürdürmesi pek mümkün görünmüyordu. Lider oyuncu eksikliğinin sonucu Galatasaray maçı nasıl tutacağını bilemediği için 1-0'lık avantajını koruyamadı. Maçın son bölümünde Bordo Mavililer aradığı fırsatları buldular ve Bakasetas ve Visca ile cezayı kestiler. Böylesine zor bir haftada böylesine kötü oynanan bir maçtan 3 puan almak oldukça keyif verici.

Maça bakıldığı zaman daha oturaklı, olan takım Domenec Torrent’nin Galatasaray’ı, idi. Oyuncuları oyunun büyük bir bölümünde Torrent’in planını hemen hemen eksiksiz uygulayabildi. Ama son dakikada nefesleri yetmedi. Cünkü bu onlar için tamam yada devam maçı idi. Maçın özeti hakem triyosu Galatasaray lehine çok iş çıkarırken, Trabzonspor aleyhine tüm sertliklere müdahale etti. 24. Dakikada Halil’in Peres’in ayağına arakadan basması Kırmızı kartlık bir pozisyon du bunu VAR bile es geçti. Hakem triosun Galatasaray’ı bulunduğu durumdan kurtarmak lige ayar vermek adına elinden geleni yaptıklarını düşünüyorum. Avcı'nın oyun aklı bekleneni veremeyince Trabzonspor pas oyununda ve oyunu karşıya yıkmakta zorlandı. Ama bazen kötü oynadığın maçlardan da galip gelebiliyorsun bunu bu sene oldukça fazla yaşadık. Usta ayaklar ile 3 puan liderin hanesine yazıldı. Umarım bu bir seri başlangıcı olur.