Evet aynen artık dostlarıma bunu diyorum.
Şehir dışından beni arayıp, Ali Savaş, Uzungöl’e gideceğiz bize ne önerirsin, nerede kalabiliriz, nasıl kazıklanmayız dediklerinde;
Boş verin, gelmeyin, gitmeyin, görmeyin, konaklamayın diyorum.
Niye?
Çünkü, artık Uzungöl, eskisi gibi değil.
Nostalji yok.
Doğa yok.
Gül yol.
Bir beton yığını.
Ve de üstelik hele sezonsa cüzdanınız yandı.
Seyyarcıdan mısır alacaksınız 12 lira.
Bir alabalık yiyeceksiniz, 28 lira.
Gecelik konaklama, Allah ne verdiyse.

Ve fotoğrafa iyice bakın.
Çardak bile ücretli.
Böyle bir turistlik(!) mekana, bölgeye gidilmesini niye önereyim.
Onun için önermiyorum.
Gitmeyin, görmeyin ve konaklamayın diyorum.
Peki ben Trabzon düşmanı, Uzungöl haini miyim.
Elbette hayır.
Tam tersi, seveni ve sevdalısıyım.
Böyle yaparsam, Uzungöl’e ve Trabzon’a katkım olacağına inanıyorum.
Yok söyle bir vahşilik.
Yok böyle bir fiyat politikası.
Her şey para.
Las Vegas gibi mübarek.
Paran varsa gel yoksa, gelme.
Ben de onun için gitmeyin, görmeyin, konaklamayın diyorum.

ŞEHİR İÇİ ULAŞIMDA NİYE BELEDİYE OTOBÜSÜ?..

Uzun çok uzun zamandan bu yana yakıcı sıcaklar, kavurucu soğuklarda şehir içi ulaşımda ben şahsen sıkça Belediye Otobüslerini kullanıyorum.
Bir kere özellikle şu yaz sıcaklarında konforlu ulaşım için belediye otobüsleri biçilmiş kaftan.
Artık, Belediye otobüsleri öyle eskisi gibi değil.
Hem şık, hem rahat, hem son model ve üstelik hem de klimalı.
Trabzon’da dolmuşların klimasız olması insanı bunaltıyor. Eğer, evinizden saatli, planlı çıkarsanız, internet üzerinden de belediye otobüs seferlerini takip ederseniz inanın son derece konforlu bir ulaşımla gideceğiniz yere rahat gidersiniz.
Ben sık sık Beşirli’den KTÜ TIP Fakültesine gidiyorum. Direkt seferler var. Koltuklar iyi. Klima fırıl fırıl. Üstelik tasarruflu.  Dolmuşa bakıyorum millet ter kan içinde. Niye dolmuşlarda klima yok diyoruz. Trabzon kaldırmazmış diyorlar.
Tavsiyem o ki, Belediye Otobüslerini kullanın.
Büyükşehir Belediyesi son yıllarda bu anlamda ciddi bir yatırım yapmış. Belediye Otobüslerinin o geçmişten kalma kötü algısı kesinlikle yok.
Konforlu ulaşım için; Belediye otobüslerini seçin.
Büyükşehir’e de bu anlamda modern otobüsleri devreye soktuğundan dolayı teşekkür ediyoruz.
Elbette trafik çile.
O çilede klimasız minibüste olacağınıza, Belediye Otobüsünde olunuz.
Ne Boztepe’si…!
Geçenlerde bu köşede, şehrin meydanı İskender Paşa oto parkından çıkan bir aracın; nasıl Boztepe’ye gideceğini, bin bir zahmetle anlatmaya çalışmış, bunu da kaleme almıştım.
Meğer Trabzon’un bu çarpık ve ilginç trafik düzeninde daha ne zorluklar varmış.
Hani bakan körüz ya bazen biz de göremiyoruz.
Mesela, siz şehrin tek 5 yıldızlı oteline aracınız ile geldiniz. Maraş Caddesinden girdiniz. Otel’in İpek Yolu iş merkezinin altındaki otoparkına aracınızı park etiniz.
Otele girdiniz.
Sonra çıkacaksınız.
Otoparka değil de kapıya gittiniz. Görevliye anahtarı verdiniz, aracımı getirin dediniz. Dediğiniz an yandınız.
Aracınız ipek yolu iş merkezinden çıkacak. Siz kapıdan aracınızı göreceksiniz ama size gelemeyecek. Doğru Meydana yönelecek. Gazipaşa’yı kıvıracak, Anadolu Lisesi yoluna sapacak. Mimarlar odası yönünde gidecek. Trabzonspor’un Sadri Şener idari binasının önünden geçecek. Maraş’a girecek. Otel’in önüne gelecek.
Buyurun buradan yak denilecek bir durum.
Şehrin tek 5 yıldızlı oteline bu kadar kısa sürede(!) bu kadar kısa mesafede(!) ulaşılacak.
Yok dünyada böyle bir sürat(!)
Bu çağdaş(!) şehir trafiğini düzenleyen usta şehirciler karşısında saygı ile eğiliyoruz(!)
Allah sizi başımızdan eksik etmesin.
Vay sen bize ihanet ettin…!
Duydum kulaklarıma inanamadım.
Trabzonspor’u sicil kurulu başkanı, kulüp başkanı ile baş başa görüşmüş, bazı muhalifler Tayfun Sezeroğlu’na tepki koymuş.
Niye?
Niyesi şu.
Niye gittin başkanın ayağına.
İşte bu muhalefet anlayışıdır ki Hacıosmanoğlu’nu ayakta tutuyor.
Çünkü birilerinin derdi Trabzonspor değil.
Kendi kendi.
Sicil Kurulu başkanı da diyor ki, gittim söyleyeceklerimi söyledim.
Bir kurul başkanına niye gittin başkanın yanına denir mi?
Var mı böyle bir mantık.
Anladınız değil mi şimdi İHO’nun neden seçimde herkes boyunun ölçüsünü alacak dediğini.
Çünkü muhalefet bayrağını tutanlar, en önde yürüyenlerin inandırıcılığı yok da ondan.

Eeee tamam da..
-İHO; kulübü iyi yönetemiyor; tamam
-Borçlandırdı; tamam.
-Kırdı geçirdi döktü yaktı yıktı; tamam.
Tüm bunların hesabının sorulacağı yer neresi; Genel Kurul.
Çoğu gitti azı kaldı.
Hesabını orada soralım.

Ohhhh ne ala…!
Trabzonspor batıyor iyi yönetilmiyor diyenler, genel kurulda oy kullanmak için üye aidatlarının birileri tarafından ödenip ödenmediğini merak ediyormuş.
Her gün kulübe soran varmış aidatlar ödendi mi diye?
İşte bizim bir gurup genel kurul üyemizin ruh hali.