Muhtemelen soğuk bir kış günüydü; yıl 1971, İlker hoca Akhisar'da dünyaya geliyor...
Ve yıl 2015 yine soğuk bir gün ve sevgili MHK onu, (yine) bir Akhisar takımının maçında görevlendiriyor...
Son derece medeni, son derece doğal, son derece normal bir görevlendirme!
Buraya kadar problem yok...
Sorun şurada...
Hakemlerinin kütüklerinde doğdukları yere şehir olarak; "Trabzon" yazınca rahatsızlık başlıyor arkadaşlarda...
Konu İstanbul takımları olunca, Trabzonlu hakemlerle ilgili olarak ince eleyip sık dokuyor sevgili MHK! Onlara göre; Trabzonlu hakemler ülkenin en güvenilmez hakemleri(!)Uygulamaları bunu işaret ediyor, düşündürüyor. İstanbul takımlarına sempati duydukları belgeli, doğdukları yer belgeli hakemlerin; İstanbul takımları maçlarına atamalarında herhangi bir beis görmüyor! Onlar güvenilir, Trabzonlu hakemler deği! Öyle ya...

***
Gelelim karşılaşmaya...
Sakatlıklar ve zorunlu değişiklikler nedeniyle senkron bozulmasa, daha farklı skor üretilirdi dün akşam.
Bu anlamda Ersun Yanal doğruları düne damga vurdu. Trabzonspor için maksat ilk dört içinde yer almak; Avrupa kupaları geleneğine uygun olarak da pozisyon alabilmek!
Hâl böyle olunca hem bu mücadele içinde olup; hem de "gelecek sezona hangi oyuncuları taşırım" düşüncesi hakim olmalı. Mehmet Ekici, Özer Hurmacı, Salih Dursun ve özellikle de Deniz Yılmaz Trabzonspor adına ön plana çıkan oyunculardı.
Uğur, Medjani ikilisi ve önlerinde Aytaç, Fatih; Bosingwa ile ilgili "o mevkide katkısı yok, olsa da olur, olmasa da" iddiamıza büyük bir yanıt verdi diye düşünüyorum