Ligin görece zayıf takımlarından Antalyaspor ve Sivasspor galibiyetleri, etkili oyun ile gelince bir de buna sükseli skorlar eklenince Trabzonspor kafayı biraz kaldırır gibi oldu.

Sırada yine ligin görece zayıf takımlarından, evinde sadece bir kez galip gelebilmiş ve son haftalarda tel tel dökülen Kayserispor vardı. Fakat Trabzonspor'un hastalığı nüksetti ve ruhsuz bir futbol garabeti izlemek zorunda kaldık.

Uğurcan dışında Trabzonspor adına sivrilen başka bir futbolcu ararsak, zorlama yorum yapmış oluruz. Zaten Uğurcan'ın maç performansı, Trabzonspor'un olası bir deplasman mağlubiyetinin önüne geçmiş oldu.

Şimdi sırada Eyüpspor ve Beşiktaş gibi zorlu bir periyot bekliyor Trabzonspor'u... Buradan sıfır puan da çıksa, altı puan da çıksa kimse için şaşırtıcı olmaz diye düşünüyorum. Bu da Trabzonspor'un ne denli dengesiz bir takım olduğunun kanıtı!

Peki, böyle bir takıma hem de devre arasında takviye yapmaya gerek var mı? Zaten Trabzonspor'un adı, kendisini ilk altının içerisine bir şekilde sokar! Sikan'a 6 milyon euro, Zubkov'a 6 küsur milyon euro ve devamında gelecek olan transferlerle neredeyse 20 milyon euroyu bulacak bir harcama... Hedef ne? Günü kurtarmak mı, takımı kurmak mı? İyi niyetli düşünelim ve cevabı "takımı kurmak" olarak verelim. İşte şimdi asıl soru geliyor: Devre arasında takım kurulur mu?

Dönelim Kayserispor maçına; 80. dakikadan sonra maçı rölantiye alan futbolcuların ve 90+1 ile 90+3'te iki değişiklik yaparak karşılaşmayı soğutan teknik heyetin gözü aydın olsun... Nur topu gibi "1" puanınız oldu! Fakat unutmayın ki Trabzonspor'un galibiyetle sonlandıramadığı her maçtan, mağlup ayrılmış demektir...!