Günebakış’tan Berkant Parlak kardeşimiz, meydan parkında Büyükşehir Belediyesine ait büfe ile ilgili olarak bir ihtiyacı karşılıyor yazıma, eleştiri getirdi.

Yazdığım yazının nerede yayınlandığını yazamadı ama.

Ben O’na cevap verirken, Günebakış’ı bak rahatlıkla yazıyorum..

Sen de rahat ol kardeşim..

Berkant ile mesai arkadaşlığımız oldu.

Hem delikanlı bir çocuktur, hem de iyi gazetecidir.

Sorgular

Araştırır

Özgür düşüncesini de yazılarına yansıtır.

Eleştiriye de açıktır.

Meydandaki büfe ile ilgili hassasiyetine saygı duyuyorum.

Ama tahminim o ki, büfenin ne olduğu yere gitti, ne de büfeden yararlananlarla konuştu.

Gitse ve konuşa kanaati değişecek.

Bak Berkant..

O büfede Trabzon’da olmayan bir şey var.

Hiçbir gazlı içecek satılmıyor.

Su, çay, natuler limonata ve de Kisarna maden suyu.

Bu özelliği ile bile taktir edilecek, örnek alınacak uygulama.

O büfenin yeri yanlış olabilir.

Ben büfe mantığını savunuyorum.

O alanda, böyle bir uygulama olmalı.

Dünyanın bütün şehirlerindeki bütün meydanlarında böyle büfeler var.

Kimi seyyar.

Kimi sabit.

Dedim ya yeri eleştirilebilir.

Berkant kardeşim bir de benim yazıma gelen yorumları da köşesine taşımış.

Bekrant, yazıma gelen yorumları ciddiye alıyorum.

O yorumların çoğu, Trabzon dışından gelmiş.

Yine de saygı duyuyorum, duymasam bir tık ile siler, sen de göremez okuyamazdın.

Ama Trabzon dışında olunca çok da ciddiye almadım.

Şimdi Berkant gel birlikte meydanda buluşalım.

Büfenin kuruluş mantığını halka soralım..

Nereye konulması gerektiğini de yazından öneri getirebileceğini söylemişsin, birlikte olay yeri incelemesi yapıp görelim..

Pazartesi, saat 10’da bekliyorum..

O büfenin yanında..

Limonata ve çaylar benden)))

BERKANT’A NOT

Yazımda üç büfe fotoğrafı yayınlıyorum.

Biri Venedik’te…Tarihi meydanına çıkan merdivenlerin dibinde.

Biri, G.Antep’de Trabzon benzeri şehir içindeki bir parkta.

Biri de İstanbul’da Sarıyer boğaz yolunda.