UEFA’nın Trabzonspor ile ilgili aldığı karar, her kafadan ayrı bir ses ile yorumlanıyor.
Kimi uzman; “A” diyor.
Kimisi de “B”
Sanki, ortada yazılı metin yokmuş gibi.
Bir kere önce şunu bilelim.
UEFA, Trabzonspor’a ceza vermedi.
Bazı tedbirler uyguladı, finansal fair play’a uymasını istedi.
UEFA’da Trabzonspor’un sicili, futbolcu ödemelerini yapmadığı için kabarık. Mevcut yönetimin UEFA’ya verdiği güven ise aldığı kararda belirleyici oldu.
Bu açıdan yönetimi ekibin başı Muharrem Usta’yı kutlamak gerek. Ancak bu karar, Nevzat Aydın’ın dediği gibi de mucize değil. Eğer mucize ise Fener için UEFA’nın verdiği karar “Güneşin batıdan doğması” gibidir.
UEFA’nın önerisel kararında bir kötü durum, gelecek yıl Trabzonspor UEFA’ya katılırsa alacağı mali desteğin 1 Miyon eurosuna tedbir konulmasıdır. O para, Trabzonspor’undur ancak, UEFA’nın kasasında duracak, futbolcu ödemeleri yapılmayınca, buradan yapılacak. Bu parayı  Trabzonspor, UEFA’ya güven aşılırsa, kullanılabilecek.
Bir de UEFA’nın tavsiyesinde şu var.
Finansal Fair Play’de UEFA nezlinde bir ilke.
Futbola harcayacağın para, futbolun gelirleri ile sınırlıdır.
Yani, Trabzonspor; HES’inden, Kartal’da dikeceği gökdelenlerden kazandığını, futbola harcayamaz.
Peki neyi harcar?
Transferden ve kombine biletlerinin satışından geleni ile her türlü (Akyazı isim hakkı sponsorluğu) sponsorluklar ve de forma satışları.
O halde.
Şimdi görev bizim.
 
Önce; ailen için bir ekmek, sonra Trabzonspor için bir kombine bir forma.