Trabzonspor'da sezon başlamadan önce, başladıktan sonra ve ilk yarının son gününe kadar sürekli kullanılan bir ifadeydi "eksik kadro" deyimi...
Peki sahiden de Trabzonspor'un kadrosu eksik miydi? Cevap çok net, evet... Fakat bu eksiklik hangi rakibe kıyasla yapılıyordu?
Galatasaray'ın ve Fenerbahçe'nin çok gerisindeydi Trabzonspor'un kadrosu... Bu iki İstanbul takımının yedekten çıkaracakları ilk 11 bile Trabzonspor kadrosunun önündeydi!
Hatta ideal 11'inde 2-3 eksik olsa Göztepe, Başakşehir gibi takımlardan da geride kalırdı Trabzonspor'un kadrosu kalite olarak.
Evet, buraya kadar hepimiz hemen hemen hemfikiriz diye düşünüyorum. Fakat "eksik kadromuz" dahi diğer takımlardan kalite ve beceri olarak geride miydi?
Mesela 4 gol yediğimiz(7 de olabilirdi) Gençlerbirliği kadrosundan kaç tane futbolcuyu Trabzonspor'a alırdınız? Ligde oynadığımız Samsunspor, Gaziantep, Alanyaspor maçlarında eksiğimiz pek de yoktu. Ama evimizde oynamamıza rağmen bu maçların toplamında sadece 3 puan kazanabildik. Acaba sürekli "eksik" vurgusu yapılıp, belli bir algıya mı hazırlandırılıyorduk?
Kaldı ki bir kadro eksik ise bu başta başkanın ve teknik direktörün kadro mühendisliğinde yaptığı hatalar silsilesi sonucunda oluşmuştur. Hem yetkili olup hemde yetki çerçevenizde ki hatayı sürekli gün yüzüne çıkarmanız, aslında kendinizi taca atmaktan başka bir şey değil...
Muhakkak bu "eksiklik" maddi elverişsizliklerle açıklanabilir. Fakat aynı elverişsiz ortamda bazı transferlere öylesine hoyratça paralar harcandı ki sormayın gitsin...!
Kadro mühendisliğinde yaptığınız hatalar, belki gün içinde anlaşılamayabilir fakat uzun vadede derin sancılar çıkartacağı aşikar. Tıpkı Trabzonspor'da da olduğu gibi...
Onuachu ve Oulai'nin Afrika Kupası'na gidişiyle oyun aklı anlamında çöken bir Trabzonspor... Daha doğru ve anlaşılır bir deyişle, 2 futbolcuya bel bağlayan bir Trabzonspor...
Hal böyleyken ve bu kadar da çaresiz kalmışken, en büyük beklentimiz Onuachu ve Oulai'nin biran önce geri dönmeleridir. Hatta bu durumu ve çaresizliği Ebru Gündeş'in şu şarkılarıyla söze dökebiliriz;
"Gel vefasız, gel vicdansız
Çağırmazdım acil olmasa
Gel insafsız ah kitapsız
Yanıyorum arzularınla"