Askerlik yapan dostlar, okurlar bilir.

Parola mesleğin en özellikli anlamıdır.

Parolayı, işareti ile bildin mi bütün yollar sana açılır..

+++

Trabzonspor’da da şu sıralar benzer bir ruh var.

Parola ve işaretle zirveye tırmanıyoruz..

+++

Parola; az gol, bol puan

İşareti ise; zirveye tırman..

+++

Abdullah Avcı kasketi ile birlikte A.Suat hocanın şampiyonlukları tespih tanesi gibi dizdiği oyun mantığı ile de emin adımlarla takımını zirveye tırmandırıyor.

+++

Özyazıcı’nın mantığında şu vardı.

“Atan ile tutanın iyi olacak..”

Özyazıcı’nın tutanı harbiden harikaydı.. “Şenol Güneş”

Atanları ile değişti ama oyun mantığına  çuk oturduydu..”Necmi Perekli, Hüseyin Tok, Ali Kemal Denizci..”

2 puan statüsünde az gollerle puanları toplar, kupaları avlardı.

+++

Avcı’nın tutanına, maşallah.. Uğurcan Çakır..

Atanları da artık dengesini buldu..

+++

Özyazıcı’nın mantığı; gol yeme.. Tek golle al puanları.

Avcı’nın ki de aynı.. 5 maçı 1-o  kazan, doldur torbaları..

+++

Yani anlayacağınız kasketin mantığı kasketle sınırlı değil..

Daha nasıl desin..?

İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu, 15 Temmuz darbesini feto yapmadı dedi..

Kıyamet koptu..

15 Temmuz darbesini, önceki darbelerde olduğu gibi direkt ABD’nin parmağı vardır.

Soylu, bir kez daha buna dikkat çekti.

27 Mayıs

12 Mart

12 Eylül

28 Şubat

15 Nisan e-muhtıra

Hepsinin arkasında ABD var..

Önündeki figüranlar farklı..

Sokak mutlu ama..!

Trabzon sokakları mutlu.. Trabzonspor güldürüyor..

Ama ekonomik sıkıntı büyük.

Özellikle çay ocakları.

Müthiş sıkıntı var.

Meydan civarında ne kadar çay ocağına uğramışsam önce Trabzonspor’un galibiyetleri konuşuluyor.. Sonra ama bu da karın doyurmuyor ki diye serzenişler geliyor..

Şehir, mutlu ama umutsuz.

Şehir, gülüyor ama içi kan ağlıyor

Şehir, takımı ile gurur duyuyor ama cebi delik

Şehir, o bildik yardımlaşma duygumuz mantığımız hayat tarzımız olmasaydı; hakikatten batıktı..

Yaylalar kimin..!

Akçaabat’da, Hıdırnebi yaylasının bir bölümü yayla statüsünden çıktı.

Önce şu soruya cevap bulalım.

Yaylalar kimin..

Devletin.

Yani, hazinenin, Milli Emlak’ın, Orman’ın.

Ancak yüzyıllarda bu yana nesilden nesile gelen bir gelenek ile yaylalar sahiplenmiş.

Sonra, devlet bunası benim deyince türlü yöntemlerle yaylalar kullanıcılarına tahsis edilmiş.

Yayla mantığı yağma ile şehirleşmiş(!) işgal edilmiş.

Benim yaylam senin yaylan diye parsellenmiş.

Örneğin, Trabzon’da köyü olmayanın yaylası da yok.

Peki, yaylalardan yararlanmayacak mı..?

Hayır, yararlanamazsın..

Yaylayı sahiplenenler istediği yere ev kondurmuş.. Abartıya gitmiş,apartman bile dikmiş..

Yaylalara düzen şart..

Toplumun her kesiminin yararlanması da.

Yaylaların bir bölümünün statüden çıkartılmasının mantığında bu yatıyor..

Hayvancılık yapanlara yaylalar feda olsun.

Gayrisine dur hele bakalım densin..

İFŞA EDİYORUM..

Yok böyle bir park şekli..Dubalar bile engel olmuyor. Burası Gazipaşa yokuşu..Yaya geçidi işgal edilmesin diye duba ile korunmuş.. Ama bizim arkadaşa vız gelmiş…Çekmiş aracını yaya geçidine… Yakmış dörtlüleri.. Hani dörtlüleri yaktın mı her türlü trafik ihlali hak.. Bu  araç sahibi de o hakkı kendinde görmüş.. Yayaya gelince..

Nereden geçerse geçsin..

ZAYTUNG

EPDK, Mevsim Normallerinin Üzerinde Seyreden Hava Sıcaklıklarının Ocak'tan İtibaren Faturalara ''Küresel Isınma Hizmet Bedeli'' Olarak Yansıtılacağını Açıkladı...