Hapishaneler bomboş.
Sokaklar tertemiz.
Kimsenin hakkı yenilmiyor.
İnsanlarımız gayet kibar, nezaketli.
Sokaktaki herkes musmutlu, şapkalar önde,  yüzlerde bolca tebessüm.
Kaldırımdaki hiç kimse, selamsız sollanmıyor.
Sollamak demişken!
Trafik kurallarına uyum da mükemmel.
Kaza oranları da çok düşük. 
Öyle kırmızıda geçmek falan, rastlayamazsınız.
İnsan hayatına saygı,  her şeyin üzerinde.
***
Çalışanlar hayatlarından gayet memnun.
Öyle ki, “sendikalara ne gerek var” denilip, hiç kimse sendikaya üye olmak istemiyor.
Ara sıra küçücük pürüzler de olmuyor değil, sesini duyurmak için sokağa çıkanlarla polisler horon tepip sakince dağılıyor.
Zaten bizim polisimizde biber gazı, TOMA falan hiç yok.
Olsa da kullanmayı bilmez.(!)
***
İşyeri sahipleri ve devlet, çalışanına karşı gayet adaletli, haklarını alın teri kurumadan fazla fazla veriyor.
Bütün işlerde öncelik tabi ki güvenlikten yana (!) .
En ağır işlerde bile iş kazalarına hiç rastlanmıyor.
Hadi oluverdi diyelim, suçluya ceza göstere göstere uygulanıyor.
Yani, onun adamı, bunun adamı, yok öyle bir şey.
Emeklisi, memuru huzur içinde gül gibi geçinip gidiyor.
Benzin zaten sudan ucuz, otomobillerle  karış karış geziliyor memleket.
***
Kadınlarımız…
Onlarda huzur içindeler.
Töre cinayeti bir yana,  şiddet nedir diye sorsanız, bakacak sözlük ararlar.
O kadar yani.
Hep el üstünde tutuluyor, bir dedikleri  iki edilmiyorlar. 
Bırakın evleri, devletin bütün kademelerinde layık oldukları saygıya rastlamak mümkün.
***
Bitti mi?
Henüz değil.
Gelelim minik yavrularımıza.
Çocukluklarını doya daya yaşıyorlar.
Eğitim sisteminin mükemmelliği sayesinde, derslerinde çok başarılılar.
Üniversite okuyabilecek miyim, hadi okudum iş bulabilecek miyim kaygısı kesinlikle yok.
Hani bir de “çocuk gelin” hikayesi var ya…
İmkansız, söz konusu bile olamaz.
***
Bu ülkede maneviyata verilen değer asla tartışılmaz.
Okuruz, okuruz, sürekli okuruz.
Allah'ın, “Oku” emrini kendine düstur edinen vatandaşın elinden kitap hiç düşmez.
Caddede, otobüste, parkta her yerde okuruz.
Onun için bizi kimse kandıramaz.
Hurafelere asla aldanmayan,  gayet bilinçli bir toplumuz.
***
Siyasiler mi?
Tek dertleri ülkede ki refahı ve huzuru sağlamak.
Öyle kibar, öyle mütevaziler ki sormayın!
Küfür hiç yok.
Seçildikten sonra da bal damlıyor ağızlarından
***
Patlamalar, silah sesleri, kısacası terör mü?
Ülkemde bunları bulamazsınız, bir zahmet google’dan bakıverin.
***
Şimdi…
Benim güzel yurdumun güzel insanları.
Biraz ağır bir eleştiri olduğunun ben de farkındayım.
Lakin bütün bunlar Türkiye’de yaşanıyor.
Düzeltmek için ise bir tek şey lazım.
İnsan haklarına saygı…