Bir takım deplasmanda ise, üstelik taraftarı da haklı haksız gerekçelerle tribünlere alınmamışsa, kendisi için hayati önem taşıyan maçta galip gelmişse,

Kutlama yapacağı alan, yer en özgür olduğu soyunma odasıdır.

Orada istediği kadar vur patlasın, çal oynasın. İstediği kadar sevincini yaşasın. İstediği kadar galibiyetine anlam katsın. İstediği kadar horon(!) tepesin, istediği kadar kılçığı boğazında kalmayacaksa hamsi yesin. Penceresinden kanarya uçursun. Hatta porselen çay bardaklarını kırsın, şampanya patlatsın.

detail-photo-fancybox-6

Kimsenin tek laf edemez. En namahrem bölgede ne namahrem kutlama yaparsın, yapmalısın. Hakkı da.

Ama sen, sahanın ortasını soyunma odası özgürlüğüne döndürür, soyunma odası kutlaması yaparsan.

Hele dur.

Hele bir nefes al.

Hele bir kendine gel denir.

Dünyanın her yerinde bu böyledir.

Fener'in futbolcu dışında tek akıllı yetkilisi, takımı soyunma odasına çekip, orada bu galibiyeti kutlasa, kimsenin gıkı çıkmazdı.

Ama adamların ruhunda provakatiflik var. Trabzonspor karşısında acziyeti var.

Kompleksi var.

Ezilmişliği var.

Sinir uçlarımızla oynama alışkanlığı var.

detail-photo-fancybox-1

Şimdi, arşivleri karıştırıp; "Trabzonspor da Rüştü Saraçoğlu'nda aynısını yaptı" demek, dünkü maç sonrası rezalete kılıf uydurmaktır.

Ne güzel demiş atalarımız;

"İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır."

Galibiyetini soyunma odasında kutlasan, mızrak da batırsan hiç umurumuzda olmazdı.

Sanki PaparaPark'ta, ortalık G.Saray casusu doluydu...

Zaytung

Fener yönetiminden açıklama: "Kutlama yaptığımız yer soyunma odası değil miydi?"