Yılların ardından gelen UEFA maçı içimizde bir heyecan...

Rakip Çeklerin en güçlü takımlarından Sparta Prag...

Bu sefer kamp dönemine transferleri yetiştiren ancak 11 oynatamayan Bordo Mavililer geçmişe dayalı kadro ağırlığıyla sahaya çıktı.

Tabi değişik bir sistemle ve hazır olmayan bu kadro sahada dengesini iyice yitirdi.

Neredeyse orta saha ve savunma bloğunda tüm oyuncular birbirinden bağımsız, yardımdan uzak ne yaptığını bilmeyen bir oyun kurgusu vardı.

Topu 3. bölgeye taşımakta zorluk çeken Bordo Mavililer sol kanattan ve cepheden üst üste ataklar yedi ancak bunları oyuncu grubu ve saha kenarı sadece izlemekle yetindi.

Böylesine savruk bir ekip haliyle yine bireysel hatalardan sonucu kalemizde golü gördük.

Kamp döneminde takıma geç katılan Mikel, Sosa ve Parmak orta alanda çok olumsuz bir performans sergiledi.

Sosa’nın yanına savaşçı bir dalga kıran dinamik bir orta saha şart…

6 numara transferi bu takımın vazgeçilmezi olmalıdır!

Tabi bu bölgede Doğan Erdoğan var ancak işi şansa da bırakmamak gerekiyor. 

Velhasıl kelam ikinci yarının hemen başında oyuna Kuzeyli Sörloth girdi, beklenen bir hamleydi ve takımın Prag maçındaki en kötü ismi Mikel dışarı alındı.

Sistem haliyle Trabzonspor’un her zaman oynadığı sisteme döndü.

Şok bir ikinci gol yense de takımın en iyi yaptığı iş yeniden ortaya çıktı.

Çok iyi bir reaksiyonla takım geri döndü.

Ekuban’ın nefis golü ve Sörloth’un bitiriciliği turu Trabzon’a taşıdı.

Kısa notlar;

- Ünal Karaman'ın Abdülkadir Ömür'ün yerine Avdijaj'ı almasını da doğru bir karar olarak yorumluyorum.

- Avdijaj forma bulduğu kısa sürede takımda hareketlilik sağlayark durağan Trabzonspor'u hareketlendirdi..

- Trabzonspor'un Yusuf'u arayıp aramayacağına yönelik sorulu çok duymaya başladım. Yusuf Yazıcı öyle yada böyle bu takımın 3 yıldır orta sahasında, kenarında, sağında ve solunda hep gözümüzün önündeydi.

- Çift yönlü oynayabilen Yusuf Yazıcı'nın gidişi tabi ki Trabzonspor'da zarar bırakacaktır. Bunun ilk örneğine Sparta Prag maçında, orta sahanın dirençsizliğini görerek şahit olduk. Yusufsuz bir sistem yerine, Yusuf ayarına yakın oyuncularla hazır düzende devam edilmeli..

- Bu maçta gördük ki, takım henüz hazır değil...

- Ekuban’dan tek başına santrfor olmayacağını görüyoruz.

- Ekuban, Sörloth gibi forvetlerin yanında iyi bir yardımcı oyuncu görevi görebilir. 

- Mikel’le başlamak bir riskti, Karaman bunu göze alarak oynattı fakat Karaman hatasından kısa sürede geri döndü.

- Sörloth’un başarılı yüzdeyle hava topu indirmesi dikkatlerden kaçmadı, pek yaşanılan bir durum değildi. 

- Savunma tandeminde yine bireysel hatalar göze çarpıyor, bu bölgeye daha tecrübeli isim gerektiğini savunuyorum.

- Takıma geç katılmasına rağmen Hosseini bir adım öne çıktı ve en hazır oyuncu olduğunu gösterdi.

- Hüseyin Türkmen rakiplerin geçen yıla göre daha güçlü olduğunun farkına varıp buna göre hareket etmeli..

- Sosa’nın odak sorununu acil atlatması gerekiyor. Keza bu takımın en büyük rolünün onda olduğunu unutmaması gerekiyor. Sosa durursa takım da durur.

- 10 numara transferi takım için zul duruma gelmeye başladı, ayrıca cepheden şut atabilen oyuncu sayısı oldukça azaldı.