Trabzon’da bir şey yapmaya gör, hemen bir ekip harekete geçer, niyet okur, okutur.

Erhan Esaspehlivan, Haydar Revi ile neden röportaj yapmış, Revi, neden 61saat’e gitmiş, sorular önceden mi hazırlanmış…

Aman Allah’ım, bu nasıl iştir…

Revi’nin konuşmalarıyla ilgili hiç sıkıntı yok, belli ki söylediği doğrular birilerini rahatsız etmiş ve röportajın gerçekleşmesinin nedenleri araştırılır olmuş. Merak edenler için söyleyeyim bari:

İş yerime gelirken bizim Karfo Ercan’ın ofisi önünde önceden il başkanlığı ekibinde Revi ile çalışan Osman Bayburt kardeşimize rastladım.
Başkan Revi’nin fotoğraf çekilmek için Karfo’da olduğunu söyledi. Bunun üzerine “stüdyo, ofisimize yakın buyurun bir çay içelim” dedim. O sırada gelmişken siyasi gündeme dair iki üç soru hazırladım.
Haydar bey de kırmadı, soru soruyu açınca da böyle güzel doğrularla dolu bir sohbet çıktı…

Bence sohbetin önemli noktaları: Zorluoğlu’na karşı yapılan istifa operasyonu.

-Kendisinin milletvekili olmak için neden istifa etmediği.

-Bazı milletvekilleriyle arasının açık olmasının nedeni.

-Zorluoğlu krizindeki istifalar gelişmesi.

Ve 3. tünelin yapılması gerektiğini belirtmesidir…

Haydar beye sorularımıza içtenlikle cevap vermesinden ötürü tekrar teşekkür ediyor siyasi hayatında başarılar diliyorum…

Röportajı tekrar buradan okuyabilir, izleyebilirsiniz.

BASIN İLAN KURUMU VE TRABZON ZİYARETİ

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü geçen hafta Trabzon’a gelmiş, gazetecilerle buluşmuş, internet medyasını halen daha devlet tanımadığı için (İşine geldiğinde tabi ki tanıyor, yayın yasakları, tekzipler, davalar v.b) internet yayıncılarını pas geçmiş…

Oysa ki bu işin geleceği internet.

Ve şu anda internet yasası için yoğun bir çalışma içinde olduklarını da gayet iyi biliyorum.

Ve şu anda sadece Trabzon’da senede 1 milyonu aşkın para, basın ilan kurumu üzerinden Trabzon’da geri dönüşüme giden gazeteler nedeniyle heba oluyor.
Tüm Türkiye’de ise bu boyutu siz düşünün…

Duygusal davranıldığı için, denetleme tam anlamıyla yapılmaması nedeniyle oluyor bu.

Gerçek tirajlar gerçek satışlar gösterilmediği için…

Hatta bu konu tirajı yüksek bir gazeteyi ziyaretinde de gündem olmuş, haksızlığın giderilmesi konusu Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Sayın Rıdvan Duru’ya iletilmiş.
Genel müdür de bunu biliyor.

Yani devletin parasının heba olduğunu ama ne yapsın, devlete karşı gelecek sistemi sihirli değnekle değiştirecek değil ya…

Ama yanlışı görmemek haksız kazanca aracılık olmuyor mu, bu israfa aracılık olmuyor mu?

Genel müdürü suçlamıyorum, sakın yanlış algılanmasın.

O da emir kulu…

Verilen görevi günün kuralları gereği yapmak zorundadır.

Ama aynı zamanda cesaretli olmak gerekir.

Milyonlar devletin kasasından çıkıyor…

Bir şekilde devletin milyonları heba oluyor diyorum bu da basit bir hesapla…

Bir önceki Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak’a konuyu iletmiştim.
Önemsemişti de ama maalesef, hak etmediği bir şekilde hak etmediği kişilerin ayak oyunları ile doğru adım atmasının bedelini ödedi…

Konuyu dağıtmayalım.

Trabzon’da gazete sahipleri de sayın genel müdüre haksız yere para alan gazeteleri söyledi.
“Hak etmeyeni desteklemeyin” dedi.

Devletin parası deniz yemeyen keriz mantığına sor verin….

İnternet basınını anında gündem oluşturmak için tanıyan ama resmiyete sıra geldiğinde tanımayan makamlarımız bu çağrımıza da kulak versin…


YOMRA’DA KRİZ NASIL ÇÖZÜLÜR?

Yomra’da böyle bir krizin olacağı ezelinden beri belliydi.
Yomra, AK Parti’nin kontrolünde değildi zaten.
İlçe başkanı ‘İstemiyorum beni yapmayın’ diye adeta her platformda bağırdı.


Ama genel merkez dönemin il başkanı Revi’ye rağmen zorla onu gösterdi, istemeye istemeye.
Meclis’te AK Parti grubunun Ak Parti kontrolünde olmadığı da biliniyordu.
Sonuç görünen köy, kılavuz istemedi.
AK Parti bir anda mecliste azınlığa düştü.
İstifa eden AK Partililerin başka bir parti altında grup kurması gündemde.
Peki bu AK Partili seçmene haksızlık değil mi? derseniz. Günümüzde bu tür işleri önemseyen yok. Bağımsız bir üyeyi de alıp grup kurabilirler.

Tülay Adanur, ilçesi adına bir tartışmayı kapatmak üzere hamle yaptı.
Belki bedeli ağır olacak ama tarih onun bu cesaretli adımını asla unutmayacak.
Şimdi yeni istifalar yolda, yönetimden birkaç isim daha istifa edecek. Ardından AK Parti önceden yapması gerekeni yapacak ve Yomra’yı yeniden dizayn edecek.

İstasyon satışını sorarsanız fiyatı ucuz mu pahalı 17 milyon az mı 25 milyon çok mu diye.
Ona bilirkişiler, ekspertizler karar verir. Zaten o kararlar da belediyede var.

ZORLUOĞLU VE AMELİYAT

Trabzon’da altyapı çalışmaları tüm hızıyla devam ederken, Ganita ve Yalıncak’ta çok güzel işler oluyor. Bunları gerçekten kaçırmamak gerek. Şehir insanının, denizle buluşması adına bu çalışmaları çok önemsiyorum.

Evet Meydan’da açık bir kalp ameliyatı var. Çok zor bir iş. Siyaseten de usturaya kafa atmak gibi bir şey. Açık ameliyatlar bazen hesaplanan sürenin çok üstünde olur, hesapta olmayan birçok şey çıkar. Patlamayacak damar patlar, atmayacak dikiş atar, atılan dikiş tutmaz, hepsini iyi yaparsınız hastanın başka bir organı patlak verir.

İşte Cumhuriyet tarihinin Trabzon’daki en büyük altyapı çalışması da açık kalp ameliyatı gibi.
Hem de anestezi yok, hasta canlı canlı…

Yaşarken kesip biçip yenileyip dikmek gerekiyor. Bir de hesapta olmayan bir yerde sıkıntı çıkınca orayı da ameliyata dahil etmek gerekiyor.

Bizim altyapı çalışmalarına da böyle bakmak gerekiyor.

Planlama dahilinde olmayan yerleri başkan Zorluoğlu işin içine katıp ‘Yazın bu millete çile çektirmeyelim’ diyerek şehrin en önemli caddelerindeki ağır işleri kapanma sürecinde aradan çıkardı.
Altyapıyı dediği tarihte bitirdi aslında fakat derler ya iyi niyet bazen beklenmeyen sonuçlar doğurur.
Açmışken dedi ki bir daha açmamak için doğalgazı da yapalım, telekominikasyonu da yapalım, yağmur suyu kanalizasyonu da yapalım.
Hal böyle olunca bazı kurumlar belediyeyle koordine olmakta sıkıntı yaşadı.

Çoğu gitti azı kaldı. 1 aya kadar büyük sıkıntı aşılacak.


Biz bu süreçleri Uzun Sokak’ın kapanmasında da meydan parkı etrafının düzenlenmesinde de yaşadık. Eylemler, eleştiriler tehditler oldu. Ama sonuç güzel oldu.
Yapılan iş güzel, niyet iyi, gayret var. Sonuç kesinlikle güzel olacaktır. Biraz daha sabır ve belediye kanadında biraz daha hız.
Gelelim Ganita’ya…
Yahu bir şeyi eleştirirken insan bir eskisine bakar. Çok mu güzeldi, kaçınız ailesiyle oraya giderdi? Herkesin gitmeye çekindiği bir yerdi. Son bir kaç yıldır Mavi Tur sayesinde biraz düzene girmişti biraz canlanmıştı ama… Kötüydü sonuçta.

Evet ,yeni bir şey yapılırken en güzeli yapılsın diye uyarı yapılır, teşvik edilir, tedirginlikler dile getirilir.
Ama gerçekten çok berbat bir halden çok modern bir hale gelecek Ganita ve en önemlisi hafızalardaki o güzel kumsalı korunarak.
Başkan Zorluoğlu’na bu güzelliği korumak adına gösterdiği hassasiyet nedeniyle teşekkür ediyorum.

Sosyal medyada linç edilen Başkan Zorluoğlu’nu mecliste muhalefet bu hafta teşekkür sağanağına tuttu. Keşke Ganita için de bi helallik alsalardı.

Gelelim Yalıncak projesine, lüks sitelerin ve belli grupların rehin aldığı halkın uzaklaştırıldığı Yalıncak Plajı, Kaşüstü’ne doğru uzamalı. Sahil komple milletin olmalı. Bu konuda Başkan Zorluoğlu da kararlı.
Tek uyarım, beton imalatların daha az ve deniz ile kıyının birleştiği yerden uzak olması.