Bir dönemin  ünlü tiyatro oyunuydu, Asiye Nasıl Kurtulur. 

Kapalı gişe oynuyordu.

Konusu malum konu, kötü yola düşen bir kadının nasıl kurtulacağı toplumsal kuralların da ağır baskısı ile reçetelendiriliyordu.

Trabzonspor, kötü yola düşmedi ama kötü yolda.

Ve Trabzonspor artık nasıl kurtulur ciddi ciddi düşünmemiz gerekiyor.

Olay sosyal bir olgu olduğundan matematik gibi kesin kurallar ve formüllerle kurtuluş reçetesi yazamıyorsunuz.

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi, her akil adamında kendine göre bir reçetesi var.

Oysa, Trabzonspor’un nasıl Trabzonspor olduğuna dair tarihi gerçekçilik var.

Son oynadığımız takımın;

-Ne alt yapısı

-Ne lobisi

-Ne geçmişi

-Ne taraftarı

-Ne camiası

-Ne albenisi var ama başarılı..

Sebebi belli

-Birbirini uzun süre tanıyan birbiri ile uzun süre aynı takımda olan futbolcu kadrosu

-O futbolcu kadrosuna zamanında ödeme yapılması

-Ve istikrarlı bir teknik adamı

-Yönetimde ise rahat. Çeşitli hamlelerle yönetimin ayağına çelme atacak bir camia yapısı yok.

Trabzonspor da ise bu saydıklarımızın tam tersi var.

O halde, çözüm ve kurtuluş reçetesi bellidir.

Trabzonspor özüne dönecek.

Trabzon’dan bir başkan koltuğa oturacak

Siyaset O’nu değil o siyaseti kullanacak

En az 5 yıl benden şampiyonluk beklemeyin hatta iki yıl küme düşmemeye oynayacağım diyecek yönetim cesareti gerek.

Yerlinin yerlisi bir teknik adamı göreve getirecek. Arkasında ısrarla duracak.

Futbolcusuna üç beş neyse parası zamanında ödenecek.

Reçete bu.

Bu reçete ağır bir reçete.

Camianın kabullenmesi zor ama kardeşim, işte düştüğümüz durum..

 Bunu kabullenen bu reçetede ki ilacı içecek.

Ve Kamil Ahmet diye biri

Yusuf Yazıcı gibi bir değer

Abdülkadir gibi bir umut.

Ama eksikleri var.

Kimin yok  ki.?

Bu çocuğa önce taraftar sahip çıkacak.

Sonra kendi.

Alacak Başakşehir maçını, izleyecek ve özellikle rakip ceza alanına inişlerde ki o mükemmel performansını muz ortalarındaki acemilikle nasıl  berbat ettiğini görecek. Eksiğini gidermeye çalışacak.

Ek idmanlar yapacak, ceza alanına al da at dercesine nasıl asist yapacağını yüzlerce kez tekrarlayacak.

Hadi, Kamil Ahmet; bunu yap.

Ak Parti’lilerin en çok neyi merak ediyor?

Şu sıralar Ak Parti Trabzon kulislerinde cevabı merak edilen soru şu..

“Başkan Orhan Gümrükçüoğlu’na genel merkez istifa et diyecek mi..?”

Yetkili, etkili ne kadar Ak Partili görsem, hep bu soruyu soruyorlar birbirine.

Partinin gizli açık gündemi bu.

Kapalı kapılar önünde arkasında bu konuşuluyor.

Adamların işi bitti, bu sonunun cevabına kilitlendiler.

İlçe başkanları; ilçelerinin  sorunlarını unutmuş Gümrükçüoğlu’na ömür biçiyor.

Belediye Başkanlar; He, Gümrükçüoğlu giderse ben de gider miyim diye gelirim içinde

Teşkilatın her kademesindeki görevli; Reis’in ideallerini unutmuş, Gümrükçüoğlu ile kafayı bozmuş.

İl Başkanı; Kongresine kilitlenmiş, havuzdan adam inceliyor.

Sonunda da Bakan Süleyman Soylu bu şehrin sorunları ile ilgilensin diye herkes O’na topu atıyor.

Bir adama koca bir Trabzon’un yükünü sırtlamışlar. O yükü hafifleten bile yok.

Trabzon Ak Parti, ciddi bir çıkmaz içinde. 

Titreyip kendine gelmeli.

Olay Yeri muhalefeti

Trabzon’da en etkili muhalefet yöntemi olay yeri muhalefetidir.

Bu muhalefet yöntemi;

-Etkilidir

-Kamuoyunun dikkatini çeker

Ama meşakkatlidir.

-Erken yorulursun

-Erken pes edersin

Trabzon’da en iyi olay yeri muhalefetini bir dönem MHP il başkanı olan Muhammet Öztürk yapmıştır. 

Nerede bir sorun, nerede halkın bir derdi, nerede sıkıntı, nerede mağdur varsa ayağına gitmiş oradan iktidarın dikkatini çekmiştir.

Ondan sonda olay yeri muhalefeti yapanlar çok erken yoruldular.

Şimdi, vitrinde CHP il başkanı Güzide Uzun var. Olay yeri muhalefeti başlattı.

Bakalım ne kadar sürecek.

İstikrarlı olursa, başarılı olur. Ama rüzgara kapılıp bir iki olay yeri muhalefetinden sonra o da partideki makamına çekilirse, yıldızı söner.

ZAYTUNG

'Asansör halvet ortamı oluşturur'' fetvası üzerine harekete geçen Konyalı bilim adamları, tam 6 dakika içinde erkekle kadını aynı anda içeri sokmayan asansör geliştirdi...