Ligleri tescilden başka yol yok..!

Dozer Cemil Liginin akıbeti ne olacak?

Türlü senaryolar var.

Senaryo Bir: Ligler oynanmamış olacak.. Öyle kabul edilecek.. Peki hayata geçerliliğindeki realite ne..? Olmaz.. Bu kadar oyna yok say. Yok saydın, ilerde oynanacak şampiyonlar ligine kim gidecek.

Senaryo iki: Play-Of… Play_Of’a katılacak takım sayısını kim belirleyecek.. İlk 7’mi.. İlk 9’mu.. Kaç..? Bu da akılcı bir yöntem değil.

Senaryo Üç: Ligin bu hali ile ibra edilmesi.. En mantıklısı… En gerçekçisi budur…

Korona Şampiyonu!

Diyorlar ki, Trabzonspor lig bu hali ile tescil edilir, şampiyon olarak açıklanırsa, korona şampiyonu olur.

Alaya alınır.

Herkes kafa yapar

Akıtılan emeğin tam karşılığı olmaz.

Niye ki?

Neden ki?

Ligdeki şu haline sıralamaya Trabzonspor tepeden mi indi..?

Şu halindeki durumunda hiç emek sarf etmedi mi..?

Forma terletmedi mi?

Maç kazanmadı mı?

Gol atmadı mı?

Topladığı puanları pazardan satın mı aldı?

Ligin şu hali ile tescil edilmesinin ardından Şampiyon Trabzonspor’a hiçbir kulp takılamaz.

Bileğinin hakkı ile kazanmış olur.

Fatih Terim; Ama, lakin ve fakat!

Fatih Terim’e geçmiş olsun.

Türk futbolu ve insanlık adına eski sağlığına kavuşmasına duacıyım.

Fatih Terim, malum virüs ile ilgili maçların iptal edilmemesine şiddetle karşı çıkmıştı.

Haklıydı.

Ve özellikle bir konuya da parmak bastı..

Futbol sektörünün tam ortasında, kaburgasında yer alan; futbolcu, hakem, teknik adam ve diğer görevlilerin sendikasız olmasından dert yandı..

Ah Fatih Terim ah

Türk futboluna profesyonel futbolcuların sendikasını ilk kuran kişi senin takım arkadaşın..

Metin Kurt.

Sahaların Spartaküs’üydü..

O sendika için çırpınırken hiç oralı olmadın.

Sendikacı diye G.Saray’dan tasfiye edilirken kılın kıpırdamadı.

Şimdi mi sendikacılık aklına geldi.

O tren kaçtı Terim..

Metin Kurt’u yalnız bıraktığınızdan bu yana…

Bir Mehmet Ekşi’miz vardı..

Fatih Terim, sendika ve Metin Kurt’tan bahsedince Trabzonspor’un şampiyon kadrosundan Mehmet Ekşi aklıma geldi.

Mehmet Ekşi, o dönemin en yiğit topçularımızdandı.

O yıllarda 12 Eylül darbesi olmuş.. Hapiste ülkücü, devrimci gençler çürüyor.

O gençlere Mehmet Ekşi, spor malzemesi gönderirdi.. Trabzonspor renkleri ağırlıklı.

Hatta, Çanakkale ceza evinde mahkumların kurduğu takımın adı Trabzonspor’du.

Onlara bordo mavi forma ve diğer malzemeleri gönderdi.

O takım şampiyon oldu..

Trabzonspor’un asıl 8’inci şampiyonluğu budur..

Bu iki adamı unutma, Trabzon

Biri MHK Başkanı Zekeriye Alp

Diğeri Abdurrahman Arıcı.

İkisi de Trabzonspor’un resmen düşmanı.

Evet, evet düşmanı..

Alp, ilk kez bu görevi süresince Trabzonspor’u hedef aldı açıklama yaptı.. Mahkemeye giderim dedi. Tehdit etti..Başka bir örnek yok.

Arıcı da Alp’e destek verdi.. Hemen ertesi gün.

Bu iki adamı bir kenara yaz Trabzon.

Yaz ki, yaptıkları yanına kar kalmasın.

Fair Play çerçevesinde görüldüğü her yerde protesto edilmeli.

Babadan oğla, toruna… Bütün bir kuşak bir kenara not etmeli..

ZAYTUNG

Başarı Öyküsü: Kendi OHAL'ini İlan Eden Yücek Ailesi, Kredi ve Faturaları da Evde Kendi Bastığı Paralarla Ödüyor...