Dün geceki maçta konuk Sivasspor 5.4.1 gibi top geçer adam geçmez mantalitesi ile başladığı oyuna topla birlikte sahanın 3/2 'lik bölümünü de Trabzonspor'a bırakınca sazı eline alan bordo mavililer ilk yarı %70 topla oynayarak 25' kezde rakip cezaalanına girdi.  Ancak bu kadar bolluktan sadece 2 defa gollük pozisyona girebildiler.

Bu yavanlığın nedenlerinin başında orta sahada ki oyuncuların pas yüzdelerinin zayıf oluşu takım halinde oynanan oyunun göstere göstere dercesine yavaş seyretmesini gösterebiliriz. Birde ikinci yarının başında gelen golle morallenen Sivasspor karşısında oyun disiplinini kaybeden futbolcuların nerede nasıl pozisyon alacakları tepki koyup nasıl atak tazeleyecekleri belirsiz duruma düşünce mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Takımımız tek kale oynadığını görüp ancak iyi oynamadığını maçta çokça önem arz eden puanları kaybetti.

Buraya kadar benimle hem fikir olduğunuzu düşünüyorum.  Şimdi gelelim madalyonun diğer yüzüne Sivasspor 'un 3 ay'ı aşkındır oynadığı deplasman maçlarında aynı oyunu oynadığı biliniyordu veya gerekirdi. Demem odur ki kule gibi defansa karşı santraforsuz bir kadro ile sahaya çıkılması neyin nesi idi. Dünya çapında ince asistleri ile ünlenen Pepe 'den bu adamlarla mücadele edip neticesinde gol atıp veya attırması nasıl bir akıl kârıdır. Üstelik yedekte iki kadroya giremeyen kapı gibi bir santrafor bir Poyraz varken hiç olmayacak işlerle uğraşıp Pepe 'yi santrafor yapmaya çalışıyorsun! Senin yaptığını "VARLIK İÇİNDE YOKLUK" çekenlere benzetiyorum.

Bir başka inadında orta alanda asist yavanlığı çekildiğinde hemen Batista Mendy 'e müracat etmendir. Diyeceğim odur ki bırak şu çocukları yerlerinde oynasınlar.  Macera aramanın ne yeridir nede zamanı! Bak iki yılımız yana geriye ucubesi ile kayboldu. Şimdi de üç santrafor'un varken Pepe'yi santrafor yapmakla meşgulsün. Yazık bu takıma yazık bu taraftarlara yazık geçmişten bugüne kadar ehliyetsiz ellerden kaybolan yıllarımıza yazık!