Futbolla UEFA ile hiç ilişkisi olmayan birini yolda çevirin bana Avrupa’da birkaç futbol takımının adını sıralayın dediğinde, siz de benimle hemfikir olursunuz ki sokaktaki adam;

Barcelona

Real Madrid

Ve Bayern Mühcen’in adını sayar da..


Sayar değil mi?

2010-11 sezonu yaşandığından bu yana futbolunun temizliği, ahlakı, etigi fair play mantığı ile lekesiz bu takımlara, UEFA, bizim genel medyanın haberine göre Fenerbahçe’den daha az müjdeli haber verdi.

Mübarek, Fenerbahçe haşa, UEFA’nın futbol ahlakının mabedi..

Ne zaman şike ile ilgili UEFA’nın bir açıklaması olsa, bu dönüp dönüp dolaşıp Fener’e müjde oluyor.

Ne zaman yöneltenlik değişse, o Fener’in işine yarayan müjdeli bir hamle oluyor.

Ama ne hikmetse, ne Barcelona’ya ne de Real Madrid’e UEFA hiç müjdeli haber vermiyor.


Müjdelerin bol olsun ne yapayım.

XxXx


XxXx

BU DEVLET AZİZ’İ NİYE BULAMIYOR

Adam, yerel mahkemece suçlu bulundu. Hapis cezası aldı. Yargıtay bunu onadı ama duyumlarımıza ve gözümüzün önünde ceyeran gelişmelere bakılırsa, Yargıtay’ın kararı hala Aziz’e tebliğ edilmedi.
Hani, güçlerin değil hukukun üstünlüğü vardı.

Hani, hukuka eğemen olanların değil, hakkı gasp edilenlerin hakkının korunacağı hukuk vardı.

Koca Türkiye Cumhuriyeti, her hafta maça gider kimlik sorgulamasında açık adresi belli olan Aziz’e yargı kararını tebliğ mi edemiyor?

Haaa, ediyor da adam kılığına göre kendini hazırlıyorsa ne yapalım diyorsanız, kurban olayım ben Aristo’ya..

Yıllar yıllar önce Yunan Antik Çağı döneminde ne demiş..

“Hukuk, örümcek ağına benzer, güçsüz olan takılır, güçlü olan deler geçer..”

Ammaaaaa, asıl hak adalet tecellisinin olduğu yerde ne yapacaksın Aziz, ne yapacaksın..

XxXx



XxXx

HER SEÇİMDE YAŞADIĞIMI ŞİMDİ DE YAŞIYORUM


Tam 1980’den bu yana, Trabzon’da şehirdeki bütün genel yerel seçimleri iliğine kadar canlı heyecanlı yaşadım.

Bütün partilerin seçim karargahlarında oldum.

Tabanı ile tavanı ile konuştum.

Adaylar ile dertleştim.


Akıl aldım fikir sattım.

Ve o günden 1980’den 2014’e şunu gördüm.

Partilerin SKM’lerinde her partili kendini kendi sıcak balonunda görüyor. Ortalık toz duman herkes partisine hasta, yakın oyunu güm diye verecek.

Kendi denizinden çıktıklarında ise balığa dönüyorlar.

Trabzon’da bu seçimlerde de aynı ruhalite var.

MHP’nin kurmaylarına göre seçim bitti, kazandılar.

CHP’de öyle.

AK Parti ha keza havalarda, tamamdır bu iş, neredeyse evine gidip yatacaklar.

Amaaaa, hani derler ya kazın ayağı hiç de öyle değil.

Bakın sokaklar sakin.

Sokaklar sessiz.

Oy kitlesi rengini belli etmiyor.

Herkes de bir hesap var.

Trabzon’un yarısından fazlası borçlu. 4’üncü icra dairesi açılmış. Dosyalar kabarık. Arap turist olmasa, oteller felç, esnaf ezik.

Ama bir yandan da toprağa bağlı kitleler memnun. Tayyip Erdoğan’a hasta. Partisel derinlik yok, hayranlık önde.

Bu seçim en zor tahmini yapılacak seçim.

OFG hayal ettiği oyu alamadan başkan seçilecek gibi.

Volkan Abi, oy patlaması yapar ama finişi yakalar mı? Zor

Osman Abanoz, ilk günlerdeki ivmesini kaybetti, grafik aşağı doğru gidiyor.

Nazım Özcan, CHP’nin klasik oyuna yeterince oy katamıyor gibi. Yerinde sayıyor.

A.Metin Genç’i parti tabanı iyi tanıyor, sokaktaki adama tanıştırılıyor.

Yani anlayacağınız, herkes kendi siyasi balonunda havalarda.

Yerden biz onlara bakınca bu tahminlerimi görüyorum.

Darılan darılır, küsen küser, kızan kızar.

Ne yapayım?