Tarihin tozlu sayfalarını açarsanız, yaklaşık bir buçuk asır  öncesinden,  günümüze kadar gelen, halen daha mevcudiyetleriyle şehrimize güzellik ve değer katan tarihi gayrimenkulleriyle, zamanının Trabzon'unun 
en varlıklı iki iş insanı Kabayanidis ve Kostaki...

b1c1bb2d-423f-4b7f-b144-d66439b96ef7

Çok uzun süre olmasa bile aileleriyle birlikte yaklaşık olarak 25 yıl soğuksu'daki  konaklarında yaşamışlardır.

Bu iki ailenin yaşadığı Konaklar günümüzde de mevcudiyetlerini sürdürmektedirler.

c6b71935-bd4b-4916-8111-4165ba132575

Bin sekizyüzlü yılların sonunda yaptırılan iki konaktan bir tanesi bugün Atatürk köşkü müzesi olarak kullanılan, konstantin kabayanidis tarafından yaptırılan konak, diğeride Kostaki tarafından yaptırılan ve bugün ferdi ve suzan Ongan tarafından müstakil ev olarak kullanılan konaktır.

2a720dd7-14be-4950-8d76-dd0c1a561795

Her ikiside döneminin en önemli mimarlarına yaptırılmış, günümüzde bile hayranlık ifade ettiğimiz konaklardandır.

Kabayanidisin ve kostakinin Trabzon'a kazandırmış olduğu bu iki eserin yanında, 

Şehir merkezinde şu anda tadilatta olan kostakinin kışlık evi'de, uzun yıllar okul olarak hizmet etmiş, bir zamanlar 
Şehir merkezinde müze olarak kullanılmakta olsada tadilatı yılan hikayesine dönmüş bir şekilde kapalı olarak tadilatın yapılacağı ve yeniden müze olarak açık olacağı günleri beklemektedir.

Mevcut postahane binasının arkasında bulunan eski postahane binasıda kabayanidisin bankasının merkez şb.siydi. diğer şb.leride gümüşhane ve Artvindeydi.

İki gayrimüslim işadamının bir buçuk asır önce trabzonda yaşadıkları zaman, yaptırdıkları ve ev ve iş yeri olarak kullandıkları binalar, günümüzde binlerce turistin ziyaret edip, gezip gördükleri ve Trabzon'umuzun tarihinde önemli yer  tutan binalardır.

Atatürk köşkü olarak kullanılan bina Kabayanidis'in yazlık olarak kullandığı binaydı. Bu binayı yaptırırken kabayanidis 41 yaşında döneminin Trabzon'unun ve Marsilya'nın en önemli iş adamlarından bir tanesiydi.

Ailesi 1800 li yılların başında, Kırım üzerinden gelip Trabzon'a yerleşmişselerde, kendi çocukları Trabzon'da Atatürk köşkünde doğmuşlardır.

Mübadelede Trabzon'dan gittiklerinde 10 yaşında olan büyük oğlu, 59 yıl sonra 69 yaşında, Trabzon'a ziyarete geldiğinde Şu anda müze olarak kullanılan doğduğu baba evi Köşk'e elinde o dönemin hatıralarıyla ve fotoğraflarıyla dolu bir albümle gelmiş ve o albümü köşke hediye etmiştir.

Tarihe ışık tutacak o albüm Uzun yıllar köşkte muhafaza edilmişse de ikibinli yılların başında nedense ortadan kaybolmuş, belli bir süre sonradan bulunmuş olsada içindeki fotoğrafların ve dökümanların orjinallerinin yok olduğu ve yerlerine başka fotoğraflar konulduğunu tespit etmiştim. 

Çünkü ben 1974 yılında  köşke bırakılan o albümü ve Kabayanidisin oğlunu kendi gözlerimle gördüğümde 11 yaşındaydım, Aynı albüm değildi.

Uzun yıllardan beri köşkün olduğu sokakta ikamet ettiğimizden, çocukken bütün arkadaşlarımızla buluşma ve oyun yerimiz Atatürk köşkü'nün önüydü.

Doğduğumuz ve büyüdüğümüz bu sokakta bir çok tarihi olaya şahit olmuşluğumuz vardır, buda onlardan bir tanesiydi.

Günümüzde, o albüm belkide yine köşkte muhafaza edilmektedir çok net bilmiyorum ama orjinal fotoğraflarla dolu albüm nedense kaybolmuş, yerine numaralandırılmış, fotokopilere benzeyen fotoğraflar konulmuştur.

Atatürk üç defa Trabzon'a gelmiş üçünde de bu köşkde kalmış olduğundan bu köşkü çok sevmiş ve bütün mirasınıda milletine bu köşkte bağışlamış ama köşk Atatürk'ün vefatından belli bir süre sonra kızkardeşi Makbule boysana intikal etmiş daha sonra zamanın belediyesi tarafından sembolik bir bedelle satın alınarak müze haline getirilmiştir.

Atatürk köşkü 1985 den sonra gerçek müze olarak faaliyetine başlamış ve içindeki eşyalar kayıt altına alınmıştır.

Günümüzde köşke ait orjinal eşyaların bir çoğu zaman içinde, çeşitli nedenlerle kaybolmuşlardır. 

Soğuksuda bulunan KOSTAKİ'nin konağıda günümüzde bile hala daha gizemini korumaktadır.

Sahipleri ferdi ve Suzan Ongan tarafından halen daha müstakil ev olarak kullanılan konak bütün ihtişamıyla günümüze kadar gelebilmiştir.

Rivayetler ve hikayeler çok.. 

Bu rivayetlerin çoğunu, çocukluğumuzda, 
Atatürk köşkünün ilk bahçevanlarından, Halit Kavaklıdan ve Musa Terzi den birebir dinlemiş olduğumuz vardır.

Köşkün hemen altındaki çam ağaçlarını ayakları zincirlere vurulmuş mahkümlar tarafından dikilmiştir.

Köşke çıkan ve hala daha kullandığımız yolu Kabayanidis, şehre inen iniş yolunuda Kostaki yaptırmıştır.

Yakın komşu olsalar da, hısım akraba olsalar da, bir birbirleriyle yarış halinde olduklarından birbirlerinide çok kıskanırlarmış ve yolda karşılaşmamak için kendi evlerine çıkan iki ayrı yol yaptırmışlardır ve bu iki yol günümüzde halen daha kullandığımız yollardır.

1912ee44-8784-4acd-ad64-a0b13c40831a

Atatürk köşkünün kuzeye bakan bu gün kapalı olan ana giriş kapısı önceleri açıktı, önemli misafirler Köşk'e buradan kabul edilirdi. 

13da040f-7a8d-4046-bc96-3883cb9fee00

Çok merdivenli, inişi ve çıkışı çok zor olduğu düşünülerek zamanın idarecileri, bugünkü kapının kullanmasını daha doğru görmüşler ve bizim kanaatimize göre yanlış yapmışlardır.

93b464c6-c861-473f-bc82-2907db7553dc

(Kostaki'nin Soğuksu'da sahibi olduğu köşk, günümüzde Ferdi Ongan tarafından ikametgah olarak kullanılmaktadır)

385839b1-082c-4025-9c52-ef5fabe31c4c

O kapı on yıllardan beri kapalı ve maalesef çürümeye terk edilmiş durumdadır.

Aslında o merdivenli kapının önündede yaklaşık iki yüz adetlik muhteşem bir çam ormanı vardı. Köşkün güzelliğine güzellik katarlardı.

1980 ihtilalinden hemen sonra şehre ziyarete gelecek olan paşa, 
tarafına tahsis edilen köşk'te kalacağından önündeki çam ağaçlarının denizi görmesine engel teşkil ettiğini düşünen, 
zamanın belediye başkanı tarafından bir gecede kesilmiş ve yok edilmişlerdir.

Yılların bütün yorgunluğunu taşıyan Köşk'e günümüze kadar gereken önem hiç verilmemiştir. 

Bu gün hala daha ayakta faaliyetini sürdürsede zaman içinde çok yıpranmıştır. 

d0ce37a5-cca6-4c69-a7d8-7e6b49e4dac7

Çok uzun yıllar tadilat görmemiştir. 

Şiddetli yağışlarda yağmur suları köşkün içine kadar girerek tahribatı hızlandırmıştır.

Her bir noktası tek tek ele alınıp iyi ellerde tadilat görüp, kurtarılmayı beklemektedir.

73efd59e-6d97-4a66-a4ee-803c3294cce963a47664-3be2-4eb5-817c-93a65505ddbf0b8c6c57-d39e-49a2-87e0-5d76e2df2be2

Kabayanidis ve Kostaki zamanının avrupasıylada üst düzey ticaret ilişkileri olan Trabzonda ikamet eden önemli iş adamlarıydılar.

Kabayanidis soğuk suya ilk köşkü yaptırdıktan sonra, Kostaki dahil, diğer gayri müslim işadamlarıda Kabayanidisten etkilenerek,soğuksuya köşkler ve konaklar yaptırmışlardır.

Günümüzde de halen daha Rumlardan kalan Atatürk köşkü haricinde ev olarak kullanılan on bire yakın konak ve köşk vardır.

Çillioğulları, Dr. Midyat, gülgeryani, Vistiripolis, Kostaki ve kabayanidis 
o dönemin soğuksusunda yaşayan öne çıkan ailelerindendir.

Çatılarında kullanılan kiremitlerine kadar Marsilya'dan gemilerle getirilen malzemelerle bu konaklar ve köşkler yaptırılmıştır.

Neden Marsilya???

6a81f240-577e-451c-a99f-4bd2d6a4a1f9

Günümüze kadar gelen Köşklerin, konakların dışında Trabzon'daki eski evlerin çatılarındaki kiremitlerinde bile imalat yerleri (Fransa) Marsilya yazar.

dc1265cc-7524-48b4-9861-7e2774a78b90 (1)

Kabayanidisin ve kostakinin eşleride marsilyalıydı. 

Marsilya'dan Trabzon'a gelin gelmişlerdi.

Her iki ailede Ticaretlerinin büyük bir kısmını marsilya üzerinden Avrupa'ya yaparlardı.

Kabayanidisin Gümüşhane'de  maden ocakları vardı. 

Gümüşhane o kadar çok önemli bir yerdiki onun için, bankasının şubelerinden birisinide Gümüşhaneye yakın bir yerleşim yeri olan Bayburt'ta açmıştı. Bankasının senetinin üzerindeki şubelerinden birisi olarak Bayburt yazar.

1906f175-072b-4125-934d-83b068003f4a

Gümüşhane'de çıkarmış olduğu madenleri Trabzon'a getirtir, oradan da deniz yoluyla gemilerle
Marsilya ya gönderirdi.

Aynı zamanda bankerdi ve fındık ihracatı da yapardı.

KOSTAKİ'de Rus asıllı rumlardandı.

Öyleki Rusların Trabzon'u işgallerinde, 

Rus işgal komutanı, Trabzon'u Kostaki konağında yapılan törenle teslim almış ve işgal süreci boyunca kostaki konağında ikamet etmiştir.

Kostaki konağı ve Atatürk köşkündeki bütün değerli eşyaların büyük bir bölümü rus işgalinden sonra kaybolmuştur.

19 Nisan 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkmadan bir ay öncesinde, kazım Karabekir paşanın özel bir görevle gemiyle  Trabzon'a çıktığında kostakinin soğuksu'daki konağında ikamet ettiği söylenmektedir.

O yıllar Trabzon limanının en önemli siması, Enver paşaya yakınlığıyla bilinen adamı Kahya yahya'nın da 
bir dönem kostakinin konağında ikamet ettiği belirtilir.

Hatta soğuksu'daki bu konaktan çıkıp arabasıyla limana giderken polita köyünde pusuya düşürülüp öldürülmüştür.

Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde Acı tatlı bir çok olaylara şahitlik etmiş bu konaklar günümüze kadar varlıklarını sürdürerek gelebilmişlerdir.

Kabayanidisin Trabzon'un en varlıklı iş adamlarından olmasına rağmen Trabzonun merkezinde Kostaki gibi evi yoktu.

Yaz ve kış soğuksudaki konağında ailesiyle birlikte yaşardı, çünkü o dönemler yaşayacağı köşkü kalorifer techizatıyla döşetmişti.
Öyleki mutfakdaki peteklerinde bile yemeklerin soğumaması için peteklerin içine kapaklı muhafazalar yaptırmıştı.

1800 yılların sonundan Kabayanidis ve ailesi tarafından mübadeleye kadar kullanılan, 

Cumhuriyetimiz ilan edildikten sonra Ulu önder Atatürk'ümüzün üç defa Trabzon'a gelip konakladığı ve şereflendirdiği  Atatürk köşkü günümüzde de müze olarak yerli ve yabancı turistlere hizmet etmektedir.

Soğuksudaki köşklerin ve konakların bilinmeyen efsanelerini ilerki günlerde anlatmaya devam edebilirim.

Şimdilik bu kadar...

Kalın sağlıcakla...