İbrahim Hacıosmanoğlu Trabzonspor’un başkanı oldu.

Tüm camiaya ve Trabzonspor’a hayırlı olsun.

Kongre sürecinde kulisler sürerken İbrahim Hacıosmanoğlu’nun bu yarışı önde tamamlayacağını kesinlikle  düşünmemiştim.

Bu yarışın içinde olacağı kesindi ama Trabzonspor’un Başkanı olacağına çokta ihtimal verilmiyordu. 

 Fakat burası Trabzon’du, hiç beklenilen hiç sıradan bir şey olmazdı.Havası gibiydi ne zaman ne olacağını kestirmek bile imkansızdı.

Bu şehir bu ülkenin gerçekten en sıra dışı bir iliydi.

Heyecan dolu,renkli,tarihiyle insanıyla tamamen farklıydı.

Bu seçimlerde de onu gösterdi.

Zira bu seçimin başarısını son iki sandığa yıkmaya çalışanlar yanılıyordu.

İbrahim Hacıosmanoğlu tüm sandıklarda ki  varlığından dolayı seçimi kazanmıştır.

Her sandıkta ki varlığı ipi göğüslemesine yeterli olmuştur.

Hacıosmanoğlu’nun  başkanlığı şikeye,federasyona yapılmış şehrin bir tepkisiydi.

Bu duruşu Türkiye’nin hiçbir ilinde göremezsiniz.

Bu şehir zamanında Trabzonspor’u için iktidar partisini belediye başkanlığından etmiştir.

Doğrudur yanlıştır bilemem ama Trabzon delegesi kendi içinde ki isyanı, haksızlığa mağduriyetini Hacıosmanoğlu’nu Trabzonspor başkanı yaparak göstermiştir.

Sosyal medyada bir anda gündem değişmiş,İbrahim Hacıosmanoğlu ismi tüm medyaya renk getirmiştir.

Aslına bakarsanız yönetimin de    böyle çok çarpıcı transferler  mevcut değildir.

Sadece kendi duruşunun bu seçimi   kendisine kazandırdığını düşünüyorum.

Trabzonspor camiasının  haksızlığa direnişi şeklinde lanse edildi.

Aslına bakarsanız söylem olarak Dr.Hakan Kulaçoğlu daha etkin konuşmalara imza atmıştı.

Fakat İbrahim Hacıosmanoğlu’nun belki de o sert mizacı ipi önde göğüslemesine neden olmuştur.

Tabi bunun yanında seçim için yoğun  çalışmaları da es geçmemek lazım.

Gelelim asıl meseleye, neler yapar ya da yapabilir konusunda endişelerimiz çoktu.

Zira herkes para mevzuunu çok önemsiyordu.

Aldığı kulüp Trabzonspor’du ama batmış bir Trabzonspor’du.

Hem çok borcu hem de omurgası olmayan bir takımı teslim almıştı.

Elde bir sürü futbolcu ama ne satabiliyorsun ne de elde tutacak kadar kaliteli değil.

İlk icraatı Kafkas’ı göndermek oldu.Mustafa Reşit Akçay teknik direktör oldu.

Derken Hami,derken Fatih…

Bir öze dönüş projesi başlattı.

Konuştuğum taraftarlar çoğunluk itibariyle  ilk  icraatlardan, televizyon programlarında ki konuşmalarından çok memnun.

İşin açıkçası beklediğim bir Başkan adayı değildi ama yaptığı öze dönüş projesi aslında beni çok memnun etti.

Trabzonspor’u tedavi etmek istiyorsanız kendi şartları çerçevesinde bunu yapacak,sonra da imkan varsa daha geniş projelere imza atacaksınız.

Yönetim olmak çok zordur,inşallah uyum içinde tek kişinin konuştuğu,icraatların hissedildiği ve en önemlisi şeffaf Trabzonspor kulübüne imza atılır.Bundan önceki yönetimlerin düştüğü yanlışlara düşmemek lazım.

Halkın içinde, yöneticisiyle ,futbolcusuyla olunursa taraftar da onlara sahip çıkar.

Fakat lütfen taraftara  şirin gözükmek için bedava kombine dağıtmayalım.Bu kulübü seven taraftar 250-500 lira bu kulübe verebilmeli.İstanbul da garson olarak çalışan Fenerbahçeli taraftarın kombinesini 1500 lira verip aldığına şahit oldum.

Herkes elini taşın altına koymadıktan sonra başarının olması da mümkün değil.

Başkanın yüzü gülmüyor eleştirilerini pek umursamıyorum.

Benim ve taraftarın beklediği Trabzonspor’un  yüzünü güldürmesidir.