Kötü giden takımın en iyisi.

Öyle ki kendine bir türlü ulaşmayan topu almak için orta sahaya geliyor.

Adam eksiltiyor,pas veriyor verkaç yapıyor ve rakip defansın önüne geçip kafasını vurup golünü atıyordu.

Bahsettiğim oyuncu herkesin ortak kararı Halil Altıntop'tu.

Attığı golün yanı sıra oynadığı futboluyla dün akşamın en iyisiydi.

Bir türlü ileride çoğalamayan ,kanatları çalışmayan,göbekten top çıkmayan bir takımın forveti olmak Halil için çok zordu.

Fakat HaliI dün gece zoru başardı.

Müsabakaya gelince iki takım için çok önemliydi.

Bordo-mavili takımın artık bir istikrara  ihtiyacı vardı.

Rakip Gençlerbirliği ise Avrupa yolunda devam etmek istiyordu.

Kontrollü bir oyunu tercih eden iki takımda Kafkas çift ön libero ile sahaya çıktı.

Sönük geçen ilk çeyrek dilimin ardından, ataklar Trabzonspor'dan gelmeye başladı.

Özellikle sol kanattan Cech'in bindirmeleri bordo-mavili ekibin pozisyonlarını hazırlarken ,Olcan gol kaçırma rekoru kırıyordu.

Olcan sadece gol kaçırmakla kalmıyor,bordo-mavili  ekibin ataklarını boşa çıkarıyordu.

Fakat ToIunay ,Olcan'a sabretmekte kararlıydı.

Trabzonsor son haftalarda ki en iyi futbolunu sergiliyor, pozisyon bulup kaçırıyordu.

Çift ön libero tercihi çok iyiydi. Aykut özellikle defansif anlamda takımına çok katkı sağladı.

Olcan'ı sahada tutma gayreti  takıma zarar verdi.

Tabii bu takımın unutulmayacak adamı da elbette ki kalecileriydi.

Dün gece Onur yerinde kurtarışlarla takımının arkasını sağlam tuttu.

Müsabakanın sonuna kadar bordo-mavili futbolcular kazanma arzusunu kaybetmediler.

Fakat bir türlü gelmeyen ikinci gol hepimizi tedirgin etti.

Neyse ki günün en kötüsü attığı golle kendini affettirdi.