Trabzon’da akşam saatleri… 

Merkez İlçe Ortahisar’da yer alan Millet Bahçesi’nde iki arkadaş yürüyoruz.

Üzerlerinde okul üniforması bulunan liseli 7 genç, adeta bir bankta kördüğüm olmuş vaziyette, ellerinde cep telefonu, hararetle tartışıyorlar.

‘Yaşları 17-18 anca var’ diyebileceğimiz bahse konu gençler, her ne kadar yumruk yumruğa kavga etmeseler de, aralarında geçen ağza alınmayacak küfürler, bizimle birlikte güzergâhı kullananları başlarında toplamaya yetiyor.

Gerçi kendilerini kaybetmiş gergin halleriyle kimseyi umursadıkları filan da yok ya, neyse.

Ne yalan söyleyeyim…

“Hay senin oynadığın oyunu(..)!” sözleriyle başlayan sinkaflı küfürleri ilk duyduğumda, sıradan bir bilgisayar oyununun gençleri nasıl bu hale getirebileceği konusunda hayli şaşkınlık yaşamıştım.

Ne zaman ki, “Yine tüm paramızı batırdın!” söylentileriyle dağılmaya başladılar, işte o vakit bizim gençlerin boyundan büyük sularda kulaç atmaya çalıştıkları ortaya çıktı.

Hasılı.

Meğer bu bizim liseli gençler harçlıklarını bir araya getirip akıllı telefonlarında sanal kumar oynuyorlarmış!

Yanlış duymadınız değerli okurlar!

Bizler de bu yaşananlarla üzülerek şahit olduk ki, Türkiye’de sanal bahis ve kumar tutkusu yalnızca ünlü isimler ve sosyal medya fenomenleriyle sınırlı değilmiş.

Mantar misali hızla yayılan bu kötü alışkanlık, henüz ergen dediğimiz yaşlara kadar inmiş. 

Dahası var!

Google, kaynaklarıyla birlikte hemen elinizin altında.

Girin, araştırın.

Vahametin vardığı boyutları daha net göreceksiniz. 

2022 yılından günümüze ülkede sanal kumar bağımlılığından kurtulmak için uzmanlara başvuru yapanların sayısı tam üç kat artmış.

Üstüne…

Son yıllarda yapılan araştırmalar gösteriyor ki, 10’lu yaşların kumar problemi geliştirme riski, yetişkinlere kıyasla çok daha yüksek.

Dolayısıyla, şans oyunları eğilimine sahip 18 yaş altı ergen ve gençler çabuk ve hızlı para kazanma, emeksiz zengin olma gibi hazlarla gün geçtikçe sanal kumar oyunlarına yönelmekte ve akıllı telefonlarıyla olan bağlarını sırf bu yönde geliştirmekteler.

Ezcümle.

Devletimizin ilgili organlarının sağlıklı bir toplum oluşturma gayretiyle sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımını önleme adına aynı topyekün mücadelesi devam ededursun, dijitalleşmenin her alanda kendini gösterdiği bu çağda ergen ve gençlerimizi günden güne içine hapseden sanal bahis ve kumar illetiyle de aynı kararlılıkla mücadele sürmeli. 

Onlara, geleceğe hazırlanma süreçlerinde yalnız olmadıklarını hissettirip umut aşılamak, kaygılarını gidermelerinde psikolojik yetersizlik yaşamalarına engel olmak ve en önemlisi sanal kumar ve bahis oyunlarının sorunlarının çözümünden ziyade derinleşen yaralara yol açacağına inanmalarını sağlamak tek başına devletin çabalarıyla tabi ki mümkün değil.

Süreçte, ailelerin evlatlarına layıkıyla sahip çıkması ve toplumun üzerine düşen sorumluluğu hassasiyetle yerine getirmesi de bilhassa önemli.

xXx

 ‘61’ BİZİMDİR BİZİM KALACAK!

Asparagas haberciliğin nirvanasını geçtiğimiz günlerde bazı haber platformlarında yer alan “Trabzon’un plaka kodu ‘61’ değişiyor!” iddialarıyla bizatihi görmüş olduk.

Şehrin kültürü, dokusu bir yana, Trabzon insanının adeta DNA’sına işlenen ‘61’ değeri ile ilgili yapılan haberler sosyal medyada kısa sürede viral olup tepkiyle karşılaşınca, İçişleri Bakanlığı harekete geçmiş ve bu tür spekülatif haberlerin vatandaşlarca dikkate alınmaması gerektiği yönünde açıklama yapmıştı.

Hal böyleyken şimdi sözüm bu gibi gereksiz, saçma iddialarla insanımızın bam teline dokunmak isteyenlere.

Kardeşim, Trabzonluyu yok yere gerip, devletin kurumlarını ne diye meşgul ediyorsunuz?

Ya da soruyu şöyle soralım;

Koca şehirde bunca eksiklik ve aksaklık yaşanırken, manşetlerinize taşıyacak başka haber mi bulamadınız?

Bırakın böyle boş işleri!

‘61’ Trabzon insanı için sıradan bir sayı veya plaka kodundan ziyade, bildiğiniz nüfus kâğıdıdır.

İyisi mi siz gazetecilik oynamaktan vazgeçin. 

Bu şehrin 61’ini bu şekilde değiştiremezsiniz!

Bence kafaları değiştirin.

Haber istiyorsanız 61SAAT’i takip edin!

xXx

YENİ YIL, YENİ UMUTLAR…

2024 yılı ajandası tükendi tükenecek.

Hâlihazırdakini saymazsak şurada sadece 4 yaprağımız var.

Sonrasında büyük bir dilimini pişmanlıklara gebe halde harcadığımız koca bir yılın kapağını kapatacağız.

Lakin yine de üzülmek yok.

Zira önümüzde ön sözüne “Üzülme, yeni yılda yeniden başlarsın.” notu yazan gıcır gıcır bir 2025 yılı ajandası bulunmakta.

Hangi hikâyenin öznesi olursanız olun, geçmişin hüznü ile sakın ola o bembeyaz sayfaları karartmayın! 

Arada geçmişe dönüp öykülerinize tabi ki göz gezdirin lakin umudunuz hep diri kalsın.

Sağlık, sıhhat, huzur ve art arda gerçekleşen hayallerinizle haşir neşir güzel bir yılınız olsun.

Ya kısmet seneye…