Artık Serkan Serdar’ın vakti geldi.

Okuyunca seçim sloganı gibi algılandığının farkındayım ama gerçekten seçim sloganı olsun diye yazdım bu satırları.

Aralık ayında yapılacak TGA seçimlerinin sloganı bu olmalı ve TGA’da bölgemizi temsil edecek üyenin belirleneceği seçimde Serkan Serdar kolları sıvamalıdır.

1997 yılından beri şehrimizde beş yıldızlı otel hizmeti veren ve halk arasında Zorlu ailesinin şehrimize bir vefa yatırımı olarak tanımladığı Zorlu Grand otelin genel müdürlüğü görevini yürüten Serkan Serdar’ın tecrübesini bölgemiz için kullanması gerekmektedir.

TGA’nın ilk döneminde bölgemizi temsilen Samsun’dan bir yatırımcının üstlendiği bu görevi bu dönemde Trabzon’dan bir turizmcinin üstlenmesi bölgemiz turizmine renk katacaktır.

26.10.2019 tarih ve 30930 sayılı resmi gazetede yayımlanan Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının Teşkilatı ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmeliğe göre Coğrafi bölge bazında temsil edilecek üyenin seçilebilme kriterlerine göre yetkili temsilci sıfatı ile Serkan Serdar’ın önünde bir engel bulunmamaktadır.

Şehrimizde turizm konusunda kanaat önderi olan, turizm ile ilgili seçimlerde taraf olmayışı ile bile yön belirleyebilen sayın genel müdürün bu seçimde taraf olarak bölgemizin haklarını en iyi şekilde savunacağı birçok turizmcinin ortak düşüncesidir.

Zorlu Holdingin marka gücü ile kendi tecrübesini birleştirdiğinde TGA’da bölgemizi en iyi şekilde temsil edebilecek bir aday olarak bu sorumluluğu almasının vakti gelmiştir.

Bu sorumluluk Zorlu grubunun şehrimize olan vefasının pekişmesini sağlayacağı için Nazif Zorlu tarafından da desteklenmelidir.

YİNE BİR FUAR VAKASI!

Yine bir fuar vakası ama bu kez fuardan önce eleştirilerimi kaleme alıyorum. Çünkü önümüzdeki süreçte düzeltilebilmesi için fırsat niteliğinde günler var.

Normalde bu satırlar bugünkü yazı konum değildi ancak yazıyı hazırlarken telefonuma gelen bir whatsapp mesajı ile yazının bu bölümünü kaleme aldım.

Mesaj TURSAB’dan geliyor ve İzmir’de düzenlenecek fuarın Turizm İl Müdürlüğü gözetiminde, Ticaret odası desteği ile TURSAB ve TOB’un organizasyonu ile yapıldığı yazıyordu.

Devamında da katılım için ödenmesi gereken miktar belirtiliyordu…

Yazının devamında eleştirecek olmama rağmen böyle bir organizasyon için gözetleyene, destekleyene ve organize edenlere teşekkür etmemiz gerekmektedir. 

Çünkü bu çalışma usulen hatalı olsa bile niyeti şehrin menfaatine katkı sağlayacak bir çalışmadır.

Peki şehrin menfaatine katkı sağlayacak bir çalışma neden eleştirilir?

Cevap basit!

Daha verimli olması için.

Değerli okurlarım kısaca özetleyeyim.

  • Şehrimizde turizm tanıtımlarının tek elden yürütülmesi için bir “TURİZM KONSEYİ” kuruldu. Bu konseyin kuruluş amacında tüm aktörler bir masada oturacak ve turizm tanıtımları ile ilgili tüm aksiyonlar birlikte alınacaktı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi, Trabzon Valiliği, Doka, TTSO ve diğerleri…

Ancak gelinen süreçte durumun pekte öyle olmadığı görünmektedir.

Bunu söylerken her şeyi kamu yapsın demiyorum. 

Yanlış anlaşılmasın. 

Konsey öncülüğünü yapsın, özel sektör üzerine düşeni.

Konsey bu konularda öncülük yapmakta yetersiz kalıyorsa kuruluş amacı ve yapısı tekrardan gözden geçirilmelidir.

  • TURSAB ve TTSO üyeleri aidat adı altında bu kurumlara düzenli olarak ödemeler yapmaktadırlar. Hem de hatırı sayılı ödemeler. Üyeler bu ve buna benzer organizasyonlarda kurumlarının aldığı stantlara ücretsiz katılım sağlayarak işletmelerini temsil etme beklentisindedirler. 

Bu beklentisi karşılanmayan üyelerin mutsuz olmaları gayet normaldir. 

Bunu söylerken TURSAB veya TTSO’nun standını beğenmeyen bir üyenin tek başına kendi standı ile katılma hakkı her zaman bakidir. 

TURSAB ve TTSO’nun fuar için üyelerinden ekstra para talep etmesi kamuoyunca hoş karşılanmayacağı düşüncesindeyim.

  • Restoranlar, araç kiralama firmaları, yöresel ürünlerin tanıtımlarını yapacak işletmeler bu tanıtım çalışmasının neresindeler? 

Katılımcıların ücret ödediği bir stantta Trabzon’dan giden bir restoranın, araç kiralama firmasının ya da yerel ürünlerini tanıtan bir işletmenin yer işgal etmesi etik kurallar dışındadır. 

Peki Trabzon adına tek bir standın olacağı fuarda bu işletmeler kendilerini nasıl tanıtacaklar. 

Onlar da ayrı ayrı Turizm İl Müdürlüğünden gözetim, TTSO’dan destek mi isteyecekler?

Sonuç olarak önümüzde süreç varken mümkünse turizm konseyinin değilse Trabzon Valiliği ve Trabzon Büyükşehir Belediyesinin direksiyona geçmesi, yapılan çalışmayı genele yayması ve bu fuarda şehrin tüm turizmcilerinin temsil edilebileceği bir alan oluşturması gerekmektedir.

Kalın sağlıcakla.