1 Mayıs, neyin bayramı..?

Türkiye, dünyanın ve ülkenin bütün değerleri ile bölüştürülerek yönetildi.

Ama artık, eski Türkiye yok.

Yıllarca 1 Mayıs, komünist bayramı diye tu kaka edildi

3 Mayıs, Türkçülük bayramı, faşizmi çağrıştırıyor diye eleştirildi.

Oysa, ikisi de enternasyonel bayram. 

Bütün dünyadaki Türklerin bayramı 3 Mayıs.

Bütün ülkelerin çalışan, üreten insanların bayramı 1 Mayıs..

İki bayram da bir dramdan doğmuş.

1 Mayıs 1886'da  ABD Chicago'da hak arayışında olan işçilerin hayatını kaybetmesi ve işçi liderlilerinin idam edilmesi ile başladı. Ve yüzlerce 8 saatlik iş mesaisi sendikal hak için sokağa döküldü. Zamanın ABD hükümeti gösterileri kanlı bastırdı.. Ve o tarihten itibaren 1 Mayıs, emek ve hak bayramı olarak kutlanmaya başladı.

3 Mayıs 1944’de Turancı yazar düşünür Nihal Atsız, turan ve Türkçülük düşüncesi nedeni ile yargılanır. Zamanın gençleri de Atsız’a destek için sokaklara çıkar.. Tarih Mayıs 1944’tür.. O günden sonra bütün Turan ülkelerinde Türkçülük bayramı olarak kutlanır.

İki bayram da bizimdir.

İki bayramımız da kutlu olsun.

O halde var mısınız, Bilbao modeline..?

İşine geldi mi radikal.

İşine geldi mi, muhafazakar

İşine geldi mi liberal.

İşine geldi mi,her bu üç yöntem ile Trabzonspor’a yaklaşım gösteren dostlar bugün de, yeni yönetime ve teknik adamına, pozisyonlarına göre eleştiri getiriyor.

Radikalciler; Alt yapı diyor.

Muhafazakarlar; bütçe dengesi diyor.

Liberaller; Dünyaya ayak uyduralım diye bağırıyor.

Bu üçünün de hayata geçmesi için Trabzonspor’un önünde iki seçenek var.

Ya, Trabzonspor’u küresel sermayeye satacağız.

Ya da Atetico Bilbao modelini hayata geçireceğiz.

Hangisi ile.

Karar ver Trabzon ve Trabzonspor camiası.

Ya o ya bu.

İkisi birden olmaz.

NOT; Bilbao modeli nedir? Azcık araştırın emi..

Yediğimiz iki gol..

Trabzonspor’un Konya’dan yediği iki gol.

Defans kalabalığı bizim lehimize.

Ceza alanında biz daha çoğuz.

Eee yani, her halde öyle olacak der gibisiniz

Çoğuz da ne oldu?

Spor Toto Süper Lig: Konyaspor: 1 - Trabzonspor: 1 - Spor - Alp Haber

Yer tutma yok.

Baskı yok.

Müdahale yok

Yakın markaj yok

Kalabalık olmanın hiçbir esbabı mucibesi de yok.

Kadınlarımız, keyfini çıkarın..

Trabzon Büyükşehir Belediyesinin kadın yaşam merkezini gezdim.

Tek kelime ile mükemmel.

Hem bina olarak hem de merkezin kadınlara dönük her türlü hizmeti olarak.

İsteyen her kadın, merkeze üye olmak şartı ile;

Hukuk, diyet ve ergen-çocuk danışmanlığı alacak.

Hobi atölyelerinde vakit geçirecek.

İstihdam ile ilgili eğitimden geçecek

Spor salonlarından yararlanacak.

Yüzecek, fitness programlarına katılacak.

Yalnız bir koşul var.

Elini kolunu sallayarak merkeze giremeyeceksiniz.

Üye olmak şart.

Hadi kadınlar, burası size ait.

FIKRA GİBİ AMA BİZZAT DUYDUM

Merkezin açılışına katıldım. 

Çok kalabalıktı. 

Özellikler kadınların ilgisi bir hayli fazlaydı. Her toplum katmanından kadın gördüm. 

Biz erkeklerin ilk ve son kez girebildiği o merkezin her bölümünü de gezdim. 

Yüzme havuzunu gördükten sonra fitness salonuna giderken arkamdan bir erkek sesi, yanındaki erkek dostuna şöyle dediğini bizzat duydum.

“Ulan kadın olmak varmış..”

Bir eleştiri

Merkezden her anlamda faydalanmak ücreti mukabilinde olacak.. Ücret tespitleri biraz yüksek. 

Pahalı yani. 

 

Her ne kadar gelir düzeyi alçak olan kadınlara bir ayrıcalık, şehit ailesi ve anneleri ile yakınlarına da kolaylık varsa da bu hayat pahalılığında ücretler hakikaten yüksek.

Yeniden gözden geçirilmeli..

Bir öneri

Merkezin açılış anında kadın ressam Şükran Yangın Üst’ün de resim sergisi vardı.

Her tablo birbirinden güzel ve anlamlı.

Kadın ve tarihi değerlerimiz birlikte müthiş resmedilmiş.

Önerim şu.

Bu tablolar, merkezin duvarını süslemeli.

Her şeyin güzel olduğu merkezde duvarlar çok sessiz..

Üst’ün tabloları tam merkezlik.

Bir alkış

Merkezin sorumluluğuna müdürlüğüne alanında uzman bir isim görevlendirildi.

Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcılığı görevindeyken Yaşam Merkezi Daire başkanlığını teklifini kabul etti.

Esengül Kibar, sosyolog

Ve merkez O’na emanet.

Yani işin başında bir ehli kadın var.

Bir erkek olarak..!

Kadın merkezinin güzelliğinde, dizaynında, etkinlik departmanlarının çokluğunda, işin perde arkasında gizli bir kahraman var.

Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu’nun eşi Sevcan Zorluoğlu.. Belli ki aydınlık ufku ile müthiş dokunuşlar yapmış.. Merkezin, tam anlamı ile merkez olmasında yol gösterici olmuş. Aydın, çağdaş, özgür ve yaratıcı fikirleri ile merkeze renk katmış..

Bir erkek gazeteci olarak merkezde Sevcan Zorluoğlu söyleşi yapmak isterim.

Olur mu acaba..?

ZAYTUNG

 Oy kullanırken telefonundan 2 dakika ayrılmak zorunda kalınca fenalaşan genç, sağlık ekibine zor anlar yaşattı...