Seçim çalışmaların hız kazandığı, turizme yönelik yatırımların açılışlarının yapıldığı, tüm partiler tarafından turizm ile ilgili siyasi vaatlerin havalarda uçuştuğu günlerden geçmekteyiz.

Boztepe’de açılan seyir terası ve yürüyüş yolu turizm ile ilgili açılışı yapılan yatırımlardan bir tanesi.

Boztepe’nin bağrına sapladığımız hançer görüntüsündeki iki adet viyadüğün ardından şehre katma değer sağlayacak bu çalışmadan ötürü projede emeği geçenlere öncelikle teşekkür ederek yazıma başlamak istiyorum.

Viyadükler demişken bu viyadükleri ilk gündeme taşıyanlardan biri olarak kısa bir hatırlatmak isterim.

Konu ilk gündeme geldiğinde tünel bitmemiş ve viyadükler koyulmamıştı.

Haliyle herhangi bir görüntü kirliliği olmadığı için konuyu gündeme taşıyanların ne muhalifliği kalmıştı ne de yatırım karşıtlığı.

Gel zaman git zaman tünel bitti. Viyadükler Boztepe’nin yemyeşil bağrından çıkıp bir mahalleyi yok edip uçarak başka bir mahalleye gittiği göründüğünde kendimize geldik.

Kendimize geldik ama iş işten çoktan geçmişti.

O an itibari ile yapacağımız tek şey sıvamaya çalışmak olacaktı ve sıvamaya çalıştık.

Viyadüklerin direklerine yeşil sarmaşıklar ile sıvadık.

Bu operasyon kısmen başarılı oldu!

Direklerin dibine gelenler betonları değil, yeşil sarmaşıkları gördüler!

 Ancak bir işe yaramadı.

Bu sıvama çalışmasının ardından Boztepe’ye yapılan seyir terası ve yürüyüş yolu o viyadükleri bir nebze olsun gölgeledi.

Seyir terası; viyadükleri gölgelemenin yanı sıra kızlar manastırını, Boztepe’den güneşin batışının en iyi izlenebilme özelliğini, doğudan batıya şehrin yapılaşmasını da ön plana çıkardı.

Yerel halkın seyir terasına ilk günlerde gösterdiği ilgi; sadece turistlerin değil şehir bireylerinin de yeni aktivite alanlarına ihtiyacı olduğunu gösterdi bize.

Kısacası seyir terası açıldığı ilk gün şehre sağlayacağı katma değerden şüphe etmememiz gerektiğini ispatladı.

Seyir terası ve yürüyüş yolunun güzelliklerini sıraladıktan sonra birde madalyonun arka tarafına bakalım.

Madalyonun arka tarafını çevirdiğimizde yapının kendisi ile ilgili çok söyleyecek bir söz yok. Yapı kendi içinde en ince ayrıntısına kadar düşünerek planlanmış.

İlla da bir şey söylemek istersek yürüyüş yolu güzergahında bulunan Trabzon yazısı ve Eyof simgesi olan Hamsi heykelinin yenilenmemesine değinebiliriz. Tüm detayları düşünülerek planlanmış bu çalışmada o iki unsur gözden kaçmamalıydı.

Yapı kendi içinde eleştirilmeye kapalı ancak çevresel faktörleri göz önünde bulundurduğumuzda durum pekte öyle değil.

Malumunuz nüfusu 80 bine dayanmış, nüfus olarak ülkemizde ki birçok ilçeden büyük olan Çukurçayır mahallesine halihazırda tek şeritli sayılabilecek iki adet yoldan gitmekteyiz.

Bu bölümde hem viyadükleri eleştiriyor hem de yolsuzluktan serzeniş ediyor diye düşünenlere yolu değil yolun yapılış biçimini eleştirdiğimi hatırlatıyor ve mevcut haliyle kanuni bulvarının meydan Çukurçayır hattına etkisini incelemelerini öneriyorum.

Kemik hastanesini geçtikten sonra Osmanlı camii önünden Çukurçayır’a gitmek isteyenlerin oluşturduğu trafiğe Boztepe’nin ve seyir terasının cazibesinin oluşturduğu trafik eklenince madalyonun arka tarafı daha da önem taşıyor.

Yaz aylarında trafiğin felç olduğu bu alanda seyir terasının açılması ile; turist yoğunluğunun az olduğu bu günlerde bile trafik felç oldu.

Bugünü gördüğümüzde durumun yaz aylarında hangi boyutlara ulaşacağını düşünmek bile istemiyor insan.

Gelecek yıllarda şehrimize büyük katkıları olacak eşsiz güzelliklere sahip bu yatırımda emeği geçenlere tekrardan teşekkür ederek; akıllarda kalan soruların cevaplayarak kamuoyunu aydınlatılmasının faydalı olacağını düşünmekteyim.

*Böyle bir yatırım planlanırken bu yatırımın trafiğe etkisi planlandı mı?

*Otopark ihtiyacının nasıl karşılanacağı düşünüldü mü?

*Şayet bunlar düşünüldü ve planlandıysa açılış ile birlikte bu aksiyonların alınmamasının sebebi nedir?

Yetkililer bu sorunların çözümleri ile ilgilenirken bir çözüm önerisi ile bu konuyu sonlandıracağım.

Daha önceleri sıkça dile getirdiğim Nemlizade konağının müze olma fikrine sahip çıkmalıyız.

Nemlizade Konağı müze olunca şehir merkezi- Trabzon şehir müzesi-Kostaki Konağı- Nemlizade Konağı-Kızlar Manastırı-Seyir terası-Boztepe yürüyüş aksını oluşturmuş oluruz.

İnsanları şehir merkezinden-Boztepe’ye yürüterek ve keyif aldırarak çıkarabiliriz.

Moloz bölgesindeki süreç tamamladığında bu aksın birde moloza kadar bağladığını hayal edin lütfen…

Böylelikle hem trafik sorununu çözmüş oluruz hem de turistlerin Trabzon’da ortalama kalış süresine katkı sağlamış oluruz.

Umarım yol genişletip otopark açmak için harcayacağımız emeğin zekatını da bu fikre harcarız.

Kalın sağlıcakla.

53972666-f228-4042-84be-41c9615cfbc96f514f02-66b7-4ffd-8641-1f8eb5b4797c40101853-1420-4420-a7db-ecd92c938e656b57eab9-6448-421e-969c-c1056d1f8c353d90d976-09ff-418c-9e8a-e975884fe3dd4f480fbf-48e5-4181-88db-4b7b2b399e5b3d5e4449-ff01-4a7b-ac49-5e0d7c56d91e