Öncelikle Türk futbolunun başarılı beyfendi kişiliği ile bilinen Ahmet Çalık elim bir trafik kazasında tüm sevenlerini yasa boğan Ahmet Çalık'a Allah'tan rahmet Çalık ailesine ve sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum.

Maça gelince son söyleyeceğimi baştan söylemek istiyorum.

Soğuktan mıdır kar etkisiyle göz kamaşmasından mıdır hemde rakip etkisi baskısı olmadan kucağına gelen iki topu elinden kaçıran Uğurcan sen Trabzon'un Türk futboluna armağansın.

Yani sıra dışı bir kalecisin.

Senin gibi kaleciye hiç mi hiç yakıştıramadım.

Şimdi gelelim Rıza Çalımbay'a...

Belli ki Trabzonspor'u iyi analiz etmiş ve futbolcularına da derslerini ezberletmiş.

Önce alan sonra adam savunmaları tüm bloklar arası adam kovalamacası haline dönüşen kora kor bir mücadele su yollarını kesin, her bloğu hataya zorlayın yapmasın mı diyebilecekleri yapsın tabi yapsın da benim tuhafıma giden bu işleri yaptıran bizden giden Rıza değil mi?

Ona şaşırdım sadece...

Demek ki oda Trabzon'da iyi kursammış, aşmış bazı şeyleri...

Rakip Sivasspor bunları yaparken bordo mavililerde baskıları kırıp aynı güzellikte cevap veren ataklar yaptılar.

Özellikle ilk yarı bu oldu...

Abdülkadir'in golüne ne demeli ben sen bir Ömür'sün diyorum ve kar yağışı sonrası zeminin ağırlaşması ile birlikte başta Henrique kârla karışık vurmaya başlayınca hakem Kalkavan da kart göstermekte ağırlaştı.

Hakem adeta kart yerini rica minnetle pozisyonları geçiştirdi.

Sonuç malum...

Trabzonspor 3 önemli pozisyondan 1 puan çıkarırken ev sahibi ekip Uğurcan'ın kurtardığı bir şuttan başka eylemi olmasa da oda bir puan aldı.

Sonuca gelirsek bordo mavililer iki puan mı kaybetti yoksa 1 puan mı aldı derseniz dün akşamki şartlarda bana göre 1 puan aldı.

Hem ünlü bir söz vardır ya "Yenemiyorsan yenilme" diye!

DİP NOT

Bakın Trabzonsporlular bundan böyle Kalkavanlar artacaklardır, sebepleri fazladır.

Bu sebepleri sıralamadan sadece bir hakem gözlemcisinin bir tartışma sırasında düzen böyle hocam sözü ile noktalamak istiyorum...