Şunu kod kafanıza bir sokun..!
Bizim köyde, biraz iri kafalılara “Kod kafa” derler. Kafa iri ama algılamada anlamda değerlendirmede zayıflar için kullanılır bu söz.
Şu sıralar Trabzonspor taraftarlarını bazıları da”Kod kafa”
Tüzük değişikliği ile ilgili birkaç maddeye dikkatleri çekiyorum.. Kod kafalılar ne demek istediğimi anlamadan, basıyor hakareti.
Aralarından biri, ölmedin gitti diyebilecek kadar saygısız.
Kod kafalılar bir kez daha anlayacağınız şekilde yazayım.
Trabzonspor’un tüzük kongresi olacak. Yeni taslak tüzüğün;
Madde 8 (E) bendi.
Madde 8 (M) bendi.
Ve
Madde 28 (E)’deki yeni eklemeler ile kulübün, satılması, kulüp satın alması, sermaye şirketleri kurması, mülk alıp satmasının tüzüksel alt yapısı oluşuyor.
Şimdi bu kod kafalılara diyorum ki..
İşte size ip ucu verdim. Bakın tüzüğe, dediğim maddeleri okuyun, anlayın yorumlayın. Bakalım ben mi kulübün satılmasını istiyorum, tüzük mü?
Akıllı adamlar da ilginç
Kulübün akil adamları, cesur bazı gazeteciler, muhafazakar kulüpçüler Trabzonspor satılamaz, satılmamalı diyor.
Eyvallah da öyle demekle olmuyor.
Bu kafadakiler, formaya reklam alma başladığında da Trabzonspor formasına reklam alınmaz dedi..
Alındı.
Trabzonspor şirket kurdu, hisselerini borsaya soktu. Öncesinde kıyamet kopardılar, Trabzonspor’u sattırmayız dediler. Ufukları bu kadar dardı. Ufacıktı. Kod Kaflıydılar. Şimdi hisseler borsada her gün Trabzonspor satılıyor.
Bana bir ölmedin gittin diyenlerin de kim bilir kaç hissesi var..
Şimdi de bütün süper lig takımlarının satılması ile ilgili süreç başladı.
Manken olunca yasak canlı olunca serbest mi?
Kunduracılarda, bir mağazanın önünde iki manken kondu. Zabıta yaya trafiğini engelliyor diye kaldırdı.
CHP Milletvekili Sibel Suiçmez de mankenlerde Atatürk tişörtü var diye kaldırıldığını iddia etti olay yeri açıklaması yaptı.
Atatürk üzerinden Büyükşehir Belediye Başkanını eleştirdi. Oysa, Murat Zorluoğlu’nu Atatürk üzerinden sınamak siyasi bir zaaf.
Caddedeki esnaflar arasındaki anlaşmazlıkta kabak canız mankenlerin başına patladı.
Zabıtanın inisiyatif kullanmadaki acemiliği, şehrin gündemini lüzumuz meşgul etti.
Oysa Uzunsokak’da bir dondurmacının önü, manken değil, canlı insanlar ciddi şekilde yaya trafiğini aksatıyor.
Zabıta, seyrediyor.
Adam dükkanının içinde değil Uzunsokak’a bakan vitrininden dondurma satıyor.
Ali Şahin kendine mukayyet ol..
Bak evlat.
Gençsin, Trabzonspor için bir değersin.
Sabret. Çalış.. İşine bak.
Seni ne ilgilendirir Rayyan Bania transferi.
Niye kafana takarsın?
Niye, bu transfer yapıldı diye serzenişte bulunursun?
Kim seni dolduruyor?
Önünde bir canlı örnek; Süleyman Cebeci var.
Yeteneklisin. Bir an gelecek, o formayı sırtlayacaksın.
Zaman her şeyin ilacıdır..
Eli öpülesi mi?... Yoksa…!
Okullar açıldı. Bütün ülkede olduğu gibi Trabzon’da da eğitim sorunlu başladı. Okullarda temizlik en önemli mesele.. Özellikle Wc temizliği, temiz su ihtiyacı çok önemli.
Size şimdi bir fotoğrafı dikkatinize sunuyorum.
Adı, bende saklı.. Okulun adı da, fotoğraftaki müdürün adı da.
İş başa düşmüş, bahçedeki çöp bidonlarını boşaltıyor.
Ahhh öğretmenim, seni bu görev sorumluluğun var ya takdirlik, alkışlık da… Seni bu hale düşüren sisteme ne demeli.
Tek kelime ile yazık
Not; Merak eden ilgililer beni ararsa, fotoğrafın açık adresini veririm...
İFŞA EDİYORUM..
Pes doğrusu. Ahi Evren hastanesinin önü, döner kavşak. Ve adam döner kavşağın en tehlikeli alanına park etmiş. Her park şekli aklıma gelirdi de bu gelmezdi. Şu sıralar, milli eğitimi de uyarayım. Okul bahçeleri öğretmen araçlarının park yeri oldu. Öğrencilerin özgürce oynayacaklara alan daralıyor. Okul bahçeleri park alanı değildir..
ZAYTUNG