Damar hastalıkları birçok farklı nedene bağlı oluşabilir. Maalesef Kalp ve Damar hastalıkları günümüzde en ölümcül hastalık gurubu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu anlamda hastalık nedenlerinin iyi anlaşılması, erken tanı ve tedavinin uygulanması önem taşır.

Atardamar (arter) genelinde düşünürsek damar hastalıkları oldukça çeşitlidir. Basitçe sınıflandırırsak damarın yapısal bütünlüğünü etkileyen genişleme büyüme (anevrizma) , yine damarın esnekliğini kaybetmesi, kireçlenmesi ve neticede kan geçişini sağlayan boşluğun daralması ve tıkanması ile oluşan ateroskleroz, yine tüm bunlardan farklı olarak vücudun metabolik ve immünitesinin farklı çalışması ile ortaya çıkan iltihaplı durumların damar yapısını bozması ve enfeksiyonlar olarak sıralayabiliriz. İnflamasyon ve iltihaplar ile giden hastalıklar beraberinde bir çok hastalık ve sendromlarlada görülmektedir. Netice itibarı ile hastalığın temelini çevresel etkenlerden daha çok vücudun kendi metabolizmasındaki bozuklular ile oluştuğu söylenebilir.

Ailesel yatkınlık ve genetik , tüm hastalıklarda olduğu gibi damar hastalıkları içinde belirleyici bir faktördür. Gen aktarımının anneden ve babadan geçtiği düşünüldüğü zaman hastalığa yatkın olabilecek genetik materyalin ailede nesilden nesile aktarılması sizi bu hastalık gurubuna karşı yatkın kılacaktır. Bu nedenle ailenizde ve yakın akrabalarınızda bu tarz hastalıkların olması sizdede bu tarz hastalıların ortaya çıkma olasılığını arttıran bir faktördür.

Yüksek tansiyon (hipertansiyon) , kanın damar içerisinde akarken çeperlere yaptığı basıncın normal değer olan (büyük/küçük) 120/80 mmHg değerlerinin üstüne çıkmasını ifade eder . Dolayısıyla hastalık tüm organ ve sistemleri etkileyecektir. Sürekli yüksek basınca maruziyet damar çapının artışına (anevrizma ) neden olabilir. Anevrizmalar aort gibi büyük damarlarda oluşabilir ve aşırı büyümesi sonucu içerisinde oluşturduğu pıhtılar nedeni ile ani tıkanıklara ve hatta damarın yırtılması ile ani ölümlere sebebiyet verebilir. Bazı insanlarda çok malign yüksek tansiyonlar oluşabilir ve bunun sonucu aort diseksiyonu denilen ölümcül ani damar yırtıkları oluşabilir. Bunun dışında yüksek tansiyon damar çeperinin yapısal hücrelerinde harabiyete yol açarak ateroskleroz dediğimiz damar tıkanıklığı sürecini hızlandırır ve hatta oluşan damar içi plakların yırtılarak ani tıkanıklarına sebep olabilir. Tıkanan damarın hangi organa ait olduğuna (beyin,göz,kalp vs) bağlı olarak çok çeşitli bir yelpazede şikayetler ve sonuçlar görülebilir.

Beslenme alışkanlıları en önemli sağlık belirteçlerinden bir tanesidir. Haddinden fazla kalori alınması, yağ içeriği zengin, rafine şeker içeren gıdaların tüketilmesi sonucunda insülin direnci, obesite (şişmanlık) gibi sağlık sorunları oluşabilir. Netice itibarı ile kötü huylu kollesterolün artışı damar çeperinde plak oluşumunu hızlandıracaktır. Tüm bunlar az önce bahsini yaptığım tıkanıklık nedeniyle ilgili organın hasarlanmasına sebep olacaktır. Bazı ailesel geçişli hastalıklarda kan yağlarının ileri seviyede yüksek olduğu durumlar gözlenebilmektedir. Sıklıkla bu hastalarda erken yaşta damar tıkanıklığının sebep olduğu kalp krizi ve damar tıkanıklığına bağlı hastalıkların görülme sıklığı artmaktadır. Ayrıca diabet olan hastalarda kan şekeri seviyeleri sürekli olarak yüksek düzeyde olursa mevcut glukoz damar çeperinde birikerek endotel adı verilen yapısal hücrelerin bozulmasına , damar duvarının esnekliğini kaybetmesine neden olur.

Tütün kullanımı ve sigara, bilindiği üzere yaygın kullanımı maalesef ülkemizde mevcuttur. İçeriğinde zehirli ve kanserojen maddelerin hayatı tehdit ettiği bilinmektedir. Bundan başka başta nikotin olmak üzere içeriğindeki maddeler damarın esnekliğini bozmakta , damar hücrelerine zehirli etki ile yapısını bozmakta neticede yüksek tansiyon ve ateroskleroz oluşumunu hızlandırmaktadır. Sigara bir halk sağlığı sorunudur ve bu nedenle kullanılmamalı ve özendirilmemelidir.

Bundan başka hormonlar, enfeksiyon hastalıları ve metabolik ve otoimmünite ile ilişkilendirilebilecek romatizmal bağ dokusu hastalıkarıda dolaşım ve damar sistemlerimizi etkileyerek hastalıklara yol açabilir.

Yaşam tarzı seçimi önemlidir. Özellikle sağlıklı beslenme , yeterli ve düzenli uyku çok önemlidir. Kişinin kendini bilerek ve profesyonel destek ile spor yapması mümkündür ancak daha önemlisi hareketli yaşam tarzını günlük hayatımızda benimsemektir . Bu amaçla otomobil kullanımını kısıtlamak ve yürümeye gayret göstermek, ulaşım aracı olarak bisiklet kullanmak, asansör kullanmak yerine merdiven tercih etmek ve bunun seviyesini kademeli olarak arttırmak gibi basit yöntemler kullanılabilir. Bundan başka tütün kullanımının terk edilmesi, diabet , yüksek tansiyon ve kronik hastalıkarın varlığında düzenli doktor takibi ve ilaçların aksatılamaması gerekmektedir.