Bu çarpık düzen değişmedikçe, değiştirilmedikçe o gücü kendinizde bulamadıkça.

50.yıl değil şampiyon olmak için Trabzonspor’a bir 50 yıl daha lazım.

Nedir bu hakem kepazelikleri birileri hala “hakemlerde insandır hata yaparlar, yapacaklar da” deyip bıyık altından gülmeye devam ediyorlar mı?

Bu bir değil beş değil sayısını unuttum.

Verilmeyen penaltılar.

Şayet bu rezilliğe karşı bir şey yapamıyorsanız, ki öyle..

O zaman seneye transfer yapmanın kamplara gitmenin kısacası masraf yapmanın bir âlemi yoktur.

Zira sonucu sizin futbolcularınız, takımınız belirlemeyeceği güçlünün ve hakemlerin belirleyeceği aşikâr da ondan.

Kısacası sözün bittiği yerdedir Bordo-Mavili camia..

Bu kadar karamsar mıyım?

Ümidimi de kestim mi Şampiyonluktan derseniz, ne yazık ki kestirdiler!

Neyse dönelim maça..

Kadroda ki gençlerden ümitliyim.

Kimden diyeceğiz, Yusuf’tan, Melih’ten Muhammet’ten ve adını unuttuğum diğer gençlerden...

Uzun süredir sakat olup geriye dönen frikik ustası Mehmet’ten Yusuf’tan Mustafa’dan yüreği ile oynayan Okay’dan Salih’ten ve diğerlerinden..

Bunun dışında takım oyunundan sisteminden pasından kurgusundan pek ümitli değilim.

Yahu niye Trabzonspor göze hoş gelen oyunu oynayamaz.

3-5 pası bir arada yapamaz.

Neden elde olan oyuncular ile ideal bir 11 ile sahaya çıkamaz.

Niye hemen hemen her hafta dama taşı oynar gibi bu takımla oynarlar neden bazı oyuncuları oynatmak için yer ararlar. Neden sahada olması gereken futbolcuyu kenarda tutarlar ben anlam veremiyorum.

Karar da takdir de siz okuyucularımındır.

Saygı duyarım.

Sonuçta sözün özü değneğin iki ucu da kirlidir beyler.