Gündüz soranlar oldu,çok rahat kazanırız dedim bu maçı..

3-4 atarız diye ekledim..

O kadar rahattım ki beni korkutan sadece önümüzde ki milli maç arasından sonra çıkacağımız Fenerbahçe maçıydı.

Malum bu aralar batıl inançlarımız tavan yaptığından ve milli maç dönüşleri kötü sonuçlar aldığımızdan Fenerbahçe maçını riskli görüyordum.

Son aldığımız 3 beraberlik bende en azından yenilmeyeceğimiz hissi oluşturmuş da olabilir.. 

İlk beş dakika Malatya'nın cılız ataklarını savuşturup ayağa isabetli paslar yapınca dedim bu maç tamam.

Ama bir anda tüm kahve şok olduk..

Onazi'nin pası kısa düşüp,

Onur sanki 15 yaşında ki tecrübesiz kaleci gibi çaprazda ki topa boş çıkınca,

Durum 1-0...

Haydaaaaa derken 

Oldu sana 2-0...

Malatya hiç futbol oynamıyorken ve sadece futbolcularımızın arka tendon,baldır bacaklarına basıyorken bu nasıl bir skor dedim..

Biraz hakeme yüklenelim,

Biraz Hahaha hihihi,

Biraz Kem küm,falan filan inter Milan,

Biraz kamera hazır Ünal'ı gösterirken abuk sabuk homurtular derken arkadan biri dedi ki ;

Yaaa! gördünüz mü Burak'ın olmamasını? 

Burak Burak'tır her zaman dedi.

Dayanamadım,

Dedim dayı git yat aşağı,Burak geçen hafta varken gol mü attı da şimdi Burak diyorsun..Penaltı atmaktan başka ne yaptı bu sene,İlk defa ofsayta düşmedi takım dedim..

Sonra Araya haybeye pas atmayıp,ayağa pas yapınca tek kaleye döndü maç diyecektim ama cümle uzun olur da anlayamaz diye söylemedim..

Gözlerimle anlamıştır ne demek istediğimi sandım..

Anlamadı..

Sonra o uzun taktiklerin verildiği ve o olmasaydı bu olsaydı,yan yatmasaydı,havaya zıplamasaydı denilen 15 dakikalık devre arası muhabbetleri bitti ve baktım eksiksiz herkes yine televizyonun başında. 

Sadece ben ümitli olsam ikinci yarıyı seyretmeye bu kadar adam geri gelir mi dedim.. 

Ümitlendim..

Ama o da ne..

Hoooop 3-0

La ne oldu demeye kalmadan 4-0..

Dedim şaka mı bu acaba..

Kamera Ünal'da sürekli..

Yardımcı antrenörlerden biri ağlıyor.. 

5-0 oluyor..

Ben hâlâ bu Malatya bence bu futbolla küme düşer tezini savunup,kahveciye verdiğim 8,5 TL'nin yüzü huyu hürmetine yerimden kalkmıyorum. 

Bireysel hataların bu kadar peşpeşe yapıldığı bir ortamda Ünal'a sallamak ve yerine kim gelirse gelsin göndermeye şimdiden hazır olduğumuz hocamızı aramaya başlamış olmak tam da bize göre bir işti ve yine dört beş isim duydum arka sıralardan..

Ekranda yazan skor ne olursa olsun bizim gibi bir takıma yakışmadı.Yani oyuncu,oyun ve çok üstün bir takım olduğumuzu söylemiyorum ama böyle bir skoru başta biz taraftarlar olarak hak etmiyoruz.. 

Ayıp gerçekten.

Normal şartlarda karşı takımın üstün futbolunu da iki satırla geçmek isterdim ama öyle bir oyun da oynamadılar.

Sadece skor vardı..

Bireysel hatalar, 

Konsantrasyon eksikliği,

Karşı takımın panter yemiş kalecisi,

Sonuca gidemeyince çöken moraller ve şapşal futbolcularımız.. 

Burak olsaydı değişen ne olurdu derseniz belki 2 ofsayt fazlamız, bir tek oyuncu üzerine kurgulanan göze hoş gelmeyen futbol olurdu. Sonuç değişmezdi.

Böyle skorlar mahalle maçlarında ortaya çıktığında karşı takım tempo tutardı belki kaybeden tarafta olmuşsanız..

"Yendik şişirdik dolma yaptık pişirdik" derlerdi..

Ben yeterince şişdik diye düşünüyorum ama nedense pişkin topçularımızla yola devam etmekten vazgeçemiyoruz.

Ne olur gençler oynarsa.. 

Beş değil altı mı yeriz..