Golü atıp, sevincini dahi yaşayamadan dışarı alındı Henrique... Oysa oyun içinde kötü de olsa, attığı o golle özgüveni yükselmiş bir oyuncuya dönüşebilme ihtimali hesaba katılabilirdi.
Attıkları ve kaçırdıkları ile her ne kadar eleştirilse de, deli dolu haliyle rakibi yerinde tutuyor Henrique.
Hatırlayın...
Limassol karşısında da oyundan çıkarıldıktan sonra Trabzonspor benzer sahneler yaşadı. O çıktıktan sonra rakibin bariz üstünlüğü ile dakikalar geçmek bilmemişti.
Ya tam yerine, alternatifini alacaksınız, ya da sabırla saha da tutacaksınız Henrique'yi.
İlkleri düşünüldüğünde Trabzonspor için özel de bir mücadele oldu Kayserispor karşılaşması...
Yıllar sonra ilk galibiyet, aylar sonra ilk deplasman galibiyeti gibi...
Ancak; daha önemlisi şampiyonluk sezonu sonrası belki de ilk kez, 45 dakikada olsa farklı bir durum daha oluştu...
45 dakika da olsa, iyi bir Trabzonspor izlettirdi bize Mustafa hoca ve talebeleri.
Yusuf Erdoğan'ın öz güvenle izah edilebilecek ve bazen aşırıya da kaçtığı düşünülen şut denemeleri, Trabzonspor'un son yıllar ortalamasını düşününce baş döndürdü.
Yıllardır o saha da kazanamayan Trabzonspor'un galibiyetle dönmesi psikolojik de bir kırılma demek...
Kaybetmeye alışık Trabzonspor'dan, zor da olsa kazanan, kaybetmeyen bir Trabzonspor'a dönüşülüyor.
Zirveyle arasında 3 puan olan, UEFA liginde gayet iyi devam eden bir Trabzonspor izliyoruz. Üç kulvarda devam anlamına geliyor bu.
NOT: Mustafa hoca için rakiplerinden farklı olarak; Trabzonspor'a özel bir 4. kulvar daha var...
