Bakan kimse Turizm Kültür il Müdürü de öyle olmalı!

Trabzon’da koronalı günlerde, yeni bir tartışma başladı.

Ali Ayvazoğlu’nun Trabzon’dan Ankara’ya atanmasından sonra, yerine kimin atanacağı.

Herkes bu merakının esiri.

Yığınla insan da öneri getiriyor.

Şöyle biri olsun.

Böyle yetenekleri bulunsun.

Hepsi hava hoş..

Oysa, Cumhurbaşkanı, hükümetini kurarken atamalarda izlenecek yöntemi yolu gösterdi.

Ehli olan atansın.

Mesela, Turizm ve Kültür Bakanına bakın..

Bakan tam turizmin içinden geliyor.

Şirketi var.

Sektörün her inliğini cinliğini biliyor.

Trabzon’a da böyle biri gerek.

Hiç kimseden çekinmeden.. Hiç kimseden korkmadan.

Turizmin içinde kim varsa o il müdürü olsun.

Siyaseten tepeden inme gelmesin.

Sektörün çilesini bilen gelsin.

İşte bir çırpıda ismini sayacaklarım.

Halil İbrahim Demirtaş

Ali Şahin

Murat Çavga

Ufuk Dereli

Ve kurum içinden isimler..Yıllarını kuruma vermiş olan yetenekli bürokratlar

Hasan Hacıahmetoğlu

Feyhan Yavuz Kurnaz…

Trabzon, Ali Ayvazoğlu’nun performansından memnundu.. 

Başarılıydı.. 

Neden çünkü işi içinden gelmişti.. 

Bakan gibi.. 

O halde aynı formül hayata geçirilmeli..

Futbol ve para..

Liglerin oynanası elzemdir.

Önce para için elzemdir.

Korona ilk çıktığında sağlık, hayat, insanı duygular önde vurgulamaları yapan Fatih Terim bile şimdi ligler oynanmalı diyor..

Niye?

Para için

Küresel sermaye futbolu keşfettiğinden bu yana para oyuna yön veriyor.

Liglerin yeniden oynanması gerekir.

Kulüpler battı.

Para lazım.

Onun için ligler oynanacak.

Futbol severlerin özlemini gidermek için değil..

Unutmak mümkün mü…?

Zamanında Nişantaşı’ndaki malını sattı, bugün 7-8 Milyon dolar eder..

İstanbul’dan bavula koydu.. Trabzon’a getirdi.

Havaalanı kontrolünde bu ne dediler…

Sebat’ı gidiyor dedi.

M.Selami Yardım’dan bahsediyoruz.

Sebat başkanlığında, takımı şampiyon yaptı.

Sonra, kadir kıymet bilmedik.

O yaptı biz de yaparız dendi.

Sebat, amatör kümeye düştü.

Selami Yardım’ın geçen hafta ölüm yıldönümüydü.

O’nu unutmadık..

Unutmayacağız..

Yuh ya…

Trabzon Ayasofya'nın bahçesi, betonlaştı!Vallahi, ağlıyorum.

Vallahi, içim kan ağlıyor

Vallahi, bu ne düşmanlık diyorum.

Vallahi, bu kimin aklıydı diye yanıyorum

Vallahi, Trabzon’a bu kötülüğü kim yaptı diye merak ediyorum

Vallahi, Tarihe bu suikastın mimarı kim diye içim içimi yiyor.

Şu Ayasofya Cami (Müze)’nin haline bakın.

Onarım, restorasyon diye yeşilin içine etmişler.

Koronalı günlerde, kimse sokağa çıkamadığı için fırsat bu fırsat, talan et yeşili..

Ben bu iktidardan bir şey anlamadım..

Hem yeşile önem veriyor.

Hem de yeşili katlediyor.

Şu işin mimarı.. Proje sahibi.. Restorasyonu yapan kurumun uzmanları.

Bu katliama nasıl izin verir.

Çözüm.

Yıkın o betonları.. Sökün onları.. Yeniden yeşillendirin..

Bir de orada tarihi eserler vardı..

Ne oldu onlara..

Talan mı edildi..?

Trabzon olarak bilmek hakkımız..

Ülkemle gurur duydum..

1980’lı yılların ortasıydı.. Bir Alman kadın turist Sümela yolunda yuvarlandı.. O zamanki adıyla Cankurtaranla Trabzon’a getirildi.. Bir gün Numune Hastanesinde yattı. Ertesi gün Almanya’dan özel ambulans uçak geldi.. Yurttaşını aldı gitti.. O gün hayretler içinde haberini yaptık.. Türkiye’ye de gündem oldu..

Vay anasını dedik. 

Hayal ettik, bizde de olur mu diye?

Şimdi oluyor.. 

Ülkem, şu koronalı günlerde yurttaşlarını yaban ellerde bırakmıyor.

Hayal ettiklerimiz gerçekleşti.

Ülkemle gurur duyuyorum..

ZAYTUNG

Trabzon Valiliği , ''halkı isyana teşvik ve provokasyon'' suçlaması ile yaylalar  hakkında soruşturma başlattı...