EKONOMİ

Saklamaya ne hacet…

Çarşı pazardan eli boş dönen vatandaşın fiyatlar zaten sırtında.

Çaydan şekere, yağdan zeytine yiyecek içecek ne varsa memlekette ateş pahası.

Keza, ödenebilir olmaktan çıkan elektrik, su, doğalgaz faturaları da hâlihazırda taksitlere gebe.

Ezcümle.

Özellikle pandemi sonrası hayatın her alanını etkisi altında bırakan ekonomideki bu olumsuz tablonun en net fotoğrafını iyiden iyiye azalan menülerle küçülen porsiyonlar çiziyor.

Dolayısıyla bilinmeli ki, yaşamı yaşanmaz hale getiren bu olup bitmeyenlerle yorgun biçare kalmış vatandaşın gündemi sadece geçim.

Yurttaşlar haklı olarak, bu kötü gidişatın bir şekilde son bulmasını istemekle birlikte…

Sorunlara kaynak gösterilen stokçuların, denetleme mekanizmalarıyla…

Girdi fiyatlarından yakınan üreticinin, mazeretlerini ortadan kaldıracak tarım politikalarıyla haşir neşir edilmesini istiyor.

Ne varsa Temmuz’da var

Yapılan son zamlarla belli bir ivme yakalayan ancak henüz ele geçmeden eriyip giden asgari ücretin alım gücü belli.

Bu kesimle birlikte işçisi memuru, emeklisi esnafı büyük bir umutla, Temmuz’da yapılması muhtemel maaş iyileştirmelerine dikkat kesilmiş.

Hulasa doları, altını olanlara bütçelerini palazlandırma garantisi topraklarımızda her daim verilmiştir.

Bundan ziyade irdelenmesi gereken asıl mesele…

Ezelden evvele, sürekli boğaz tokluğuna çalışanların, en azından bugün de karınlarının doyurabilmesidir.

Umut fakirin ekmeği…

Temmuz ola hayrola…

SURİYELİLER

Her şartta ve zeminde merhametiyle meşhur milletiz.

Dönün bakın şanlı tarihimize…

Nerde zulüm, orada ezilenle olduk.

Dahası, gücümüz elverdi, kimseyi ne aç bıraktık ne açıkta.

Onlara…

Yani Suriyeli sığınmacılara da sırf muhacirliklerinden mütevellit sahip çıktık.

Şimdi.

Bugün.

Yine zamanıdır diyerek, yıllar süren misafirliğin sonu nereye varacak şeklinde cümleler kurulmakta.

Bizimkisi lafı güzaf, belki kimse umursamayacak ama…

En azından az da olsa faturalarına katkı sağlayabilmiş bir vatandaş olarak yazıyorum. 

Suriyeli sığınmacıların evlerine dönmeleri sürecine ivedilikle girilmelidir.

Ortada ev mi kaldı, cümleleriyle bol keseden sallayanlara ayrıca cevabım:

Hele bir niyetlensinler, şantiye işi kolay...

Nasıl olsa ödemiyor muyuz kardeşim!