Dün geceki maç sadece kaybedilen bir maç değil izah ve ikazlarla dolu ders kitabı niteliğinde bir maçtı.

Olması ve olmaması gerekenleri ilgililere şapkanızı önünüze koyup düşünce fırsatı ile birlikte eylem planı tanıyan bir maçtı artık sizlerde adına ne derseniz deyin artık rütbe ayrımı yapmadan realitelere ters düşmeden her birey görevini yapmalıdır.

Dün geceden yazılacak söylenecek parmak basılacak yığınla noktalar var ama ne yeri nede zamanı.

İleride konuşma fırsatımız olacaktır elbet. Ben dün gece bardağın dolu tarafına bakmak istiyorum.

Önce harkulade golleriyle bir usta vardı Trabzonspor takımında adıda Enis usta o güzel ama hebaya giden golleri ile mağlubiyete isyan eder gibi ve baş kaldırır gibiydi.

Yolunuz açık olsun Enis usta. Birde 2-0 geriye düştükten sonra bana boyun eğmek yakışmıyor dercesine Antalyaspor'u sahasına hapseden bordo mavili futbolcular vardı alanda ilk yarı yediği dayağın hesabını sorarcasına dalga dalga rakibinin üzerine çullandılar.

İşte bu takım benim takımım. Tüm Trabzonsporlular'ın takımı dedim kendi kendime.

Evet gelelim sadete acizane isteğime o dünyayı kendinize hayran bıraktığınız kutlamalarınıza iki gün kaldı. Trübünler yetmez stad dışı sokaklar dolup taşmalı.

Bir şampiyonluk daha kutlayalım geçelim şu güzel Edirne'yi aksini düşünmek bile istemiyorum aksine şampiyonluğumuz taçsız kalır.

SON SÖZÜM MHK 'YA BİR TARİH TRABZONDA TARTAKLANAN HAKEMİ AHA SANA BİR ŞANS GİT HESABINI GÖR DİYEMİ MAÇA ATADINIZ MERAK ETTİM DE.