Bozmayın moralinizi bu da geçecek. 

Yenilgiye her Trabzonsporlu gibi ben de üzüldüm üzülmesine de benim asıl üzüntüm; “kaybeden Avrupa’ya veda eder’ diyeceksiniz, diğer taraftan aynı maçı bir idman maçı, bir hazırlık maçı gibi nitelendirip rotasyon yapacaksınız.
Avrupa maçları hariç, tam 8 hafta önce başlamıştınız bu denemelere. Ve devam ediyorsunuz. 

Bakın hocam söyler misiniz, söyleminiz mi doğru, eyleminiz mi?
Beğenirsiniz beğenmezseniz, bu takımın iki Hüseyinli stoperden başka alternatifi yok.
Bunu sizde biliyorsunuz, görüyorsunuz.
Sonra Fernandes, Campi ikilisini defalarca denediniz, olmadı…
Olmuyor…

Bir başka deyimle, “Pirince giderken, adeta bulgurdan olduk”
Büyük ölçüde Avrupa sevdamız bitti. Bilmem ne kadar da can suyu sayılabilecek para gitti. 

Görünüze göre daha da gidecek.
Şu Sörloth denilen çocuk için daha ilk maçta, “yalnız oynarsa Trabzonspor 10 kişi oynar” demek için kahin olmak gerekmiyordu. Ama söylemiştik. Hala da yalnız oynatılmada ısrar niye? Bunu da bir kez daha böylesine önemli maçta görmüş olduk.
Yusuf’un da denendiğine inanmak istemiyorum. 

Sonra şu 100 milyon Euro bütçeli rakiplerle oynuyoruzu, ben çok yadırgadım.
Liverpool’u, İnter’i, Dinamo Kiev’i veya diğer devleri yenen Trabzonspor’un bütçeleri çok mu iyiydi?
Ha unutmadan seninde, başını çektiğin Trabzonspor takımının Lyon dahil, diğerlerini peşkire çevirirken sahi bütçemiz onlardan çok daha iyiydi de öylesine başarılı mı olduk?
Bakın efendiler, kimse öküzün altında buzağı aramaya kalkmasın.

Ben hem sezon başı, hem de daha 5 gün önce “Gaziantep maçından sonra “taraftarlar hamsi yemek istiyor” yazımda takıma da teknik heyete de güvenim tamdır diye yazdım. Şimdi de yazıyorum. Ancak, hatalardan dönülmesini istiyorum. Bütün derdim o…



Trabzonspor taraftarlarının, yönetime, teknik kadroya, takımına bu kadar candan, tek yumruk halinde istisnasız destek verdiğini hatırlamıyorum. 
Şampiyonluk yıllarında bile eleştiriler ardı ardına geliyordu. Bir sezon, “Neden 3 kupanın yerine 2 kupa aldınız” diye yönetim ve hocanın eleştirildiğini dün gibi hatırlıyorum.
Bugün ki birliktelikten elalem, kıskançlıkla bakarken biz değerini bilelim.



Bu birliktelik, paha biçilmez şampiyonluk getirebilecek bir güzelliktir.
Son sözüm, dün akşam Akyazı Stadını sallarcasına tezahüratlarıyla takımlarını her zamankinden daha çok destekleyen Trabzonspor taraftarlarına, “Üzülmeyin bu da geçecek. Güzel günler yakındır, bu coşkunuz devam ettiği sürece. Tebrikler hepinize”