Başlı başına mücadelenin adıdır hayat...
İçerisinde bir çok kavganın bulunduğu, sayısız hikaye barındırır.
Emek kavgaları, özgürlük kavgaları , siyaset kavgaları, makam-mevkii kavgaları bunlardan sadece bir kaçı…
Bunlar için bile ne badireler atlatacaksınız.
Bu durum, herkesi kendi hayat hikayesinin öznesi yapıyor.
Ve insan en zor hikayelerini yazarken, yanında görmek istedikleri ile hafifletiyor yükünü.
Yetmediğiniz yerde yeten , yığılıp kaldığınızda omuriliğiniz olabiliyor yol arkadaşlarınız.
Ama gün geliyor içinde bulunduğunuz duruma siz bile şaşıyorsunuz.
Öyle ki; dost hane tavırları ile dün yanı başınızda bulunanlar, yarın nefret duygusu ile mazinizde yer alabiliyor.
Yani; iyi bir hikayede aynı tarafta yer almanız, gelecekte farklı köşelerde bulunmanıza engel olmuyor.
Bazen de o kişinin karşınızda olmasını bile kaldıramıyorsunuz.
O halde; ince eleyip çok sık dokumak lazım.
Dostluk için; güven lazım, samimiyet lazım.
En önemlisi de vefalı olmak lazım.
Kaba tabirle, üç kuruşa hiç kimseyi satmamak lazım.
Ama gelin görün ki çivisi çıkmış düzenin!
İnsan öyle virajlarda yalnız kalıyor ki; tek başınıza kaldığınızı bile sonradan fark ediyorsunuz.
Bu zorlu dönemeçte sağ-salim ayakta kalmayı başarabilmişseniz eğer, aynı yüzlerle “yeniden” demek pek mümkün olmuyor.
Onun içindir ki; yaşamınız boyunca yol arkadaşlarınızı iyi seçmeniz lazım.
Aksi halde; gün geliyor yanlış insanların seçimi oluyorsunuz.
İyisi ile kötüsü ile yaşanan her şey, gelecek için en büyük sermayeyi oluşturuyor.
Yanlış insanlarla geleceğe doğru yürümek kararı ise, karanlıkta ilerlemekten başka bir şey olmuyor.
Kötülerle savaşınızda belki yalnız kalacaksınız .
Zor gelecek hayat mücadeleniz.
Hatta sırf yalnız olduğunuz için karşınızda olanlar olacak.
Sabırlı olun ve asla pes etmeyin.
Göreceksiniz; siz kazanacaksınız.
Çünkü iyiler hep kazanır.
Sağlıcakla…