Yazımın başlığına bakıp, size internet kağıt ya da ne fark eder diyerekten bilimsel filimsel ve de neslen bir olaydan bahsedecek değilim.

Trabzonlu artık gözü açık.

Yüreği de..


Sorunlara duyarlı.


Ancak, ne yazık ki hala birbirinin kuyusunu kazmada. Birbirini çekmede. Birbirine kazık atmada. Bir birine fırça sallamada.


HEP BANA ROP BANA

Trabzon’un kabuğunu kırması “Hep baha rop bana” mantığı ile yürüyor.
Mesela..
Eğer biri Trabzonspor’un kıyısından köşesinden bir yerinde yer alsa onun için kurum kutsal.
Eğer değilse. Bir biçimi ile kulvar dışına itilmisse..O kutsallık yerle bir oluyor.
Ben buna ısrarla ve inatla “Adamına göre Trabzonsporluluk” diyorum.

Mesela.


Bundan önceki belediye başkanı şehrin büyük şehir olması için 8 bin imza topladı. Bizde bastık imzayı verdik desteği. Nasip şimdiymiş. Ama o belediye başkanı “Vekil” büyük şehir istemezüüükkkk diyor.


Mesela


Bu şehre öyle ya da böyle biri gelmiş bir vakıf üniversitesi kurmuş. Kuruluş aşamasında büyümesinde yükselmesinde alabildiğine engel olunmuş. Hala da olunmaya devam ediyor. Neden? Genimizde var bu huysuzluk ondan mı?


Mesela


Trabzon’a yatırım yapmış. İstihdam sağlamış.Onu yapmış bunu yapmış iş adamlarımız için hemen “Battı, çöktü.” Dedikodusunu yayıyoruz. Durduk yerde.


Mesela


Kıt imkanları ile bu şehre çivi çakacakların her anlamda bu şehre sorumluluğunu yerine getirmesini istiyoruz ama bu şehrin dinamikleri olarak taşın altına elimizi sokup risk almıyoruz.


Mesela


Önümüzde önemli bir konu var. Nedir o?

Teşvik meselesi. Yeni yılda istihdamı arttırmak için yürürlükte olacak teşvik kalkacak. Uzatılması gündemde birbirimizi ne ile suçluyoruz

Sen niye ses vermiyon.


O niye konuşuyor.


Bu niye bağırıyor tartışmasında sıkışıp kalıyoruz.



ŞEHRİN NEYİ YOK…

Şehrin bundan 50 yıl önceki gibi sözü dinlenen kanaat önderi yok.

Bundan 50 yıl önceki gibi ortalık toz duman olduğunda hele gelin bakalım şu masa etrafına diyecek güç de yok.


Siyaseten ayrılık, kaderimiz oldu.


İnternette millet klavye kahramanı. Hatta haydutu.


Kağıtta herkesin hebası ayrı.


Ya ne fark eder devran böyle yürüyor dilenlerin günü kurtarma ufuksuzluğu, beceriksizliği de şehrin geleceğini karartıyor…