Tarihi çok eski yıllara dayanan Trabzon, asırlar boyunca bir çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.

Coğrafik yapısıyla, starajik önemiyle, medeniyeti ve kültürüyle asırlar boyunca bir çok insanın ilgisini çekmiştir.

Coğrafyası zor, insanı zor bir memleketin bu kadar önemli olmasının bir çok nedeni vardır elbette.

Şehrimizde yakın tarihlerde yaşanan kentsel dönüşüm projeleriyle yapılan yıkım ve kazılar, birçok tarihi eserin yanında yer altı tünellerininde ortaya çıkmasını sağlamıştır.

4 bin yıllık tarihi bulunan ve İyonlar, Kimmerler, Persler, Romalılar, Bizans, Trabzon Pontus İmparatorluğu ve son olarak Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetinde kalan şehirimizde bulunan birçok tarihi yapının yanı sıra yerin altında da bir yer altı şehrinin olduğunu gün yüzüne çıkarmıştır.

Özellikle Roma döneminde yapılan tarihinin en büyük limanlarından biri olan Hadrian limanından içeri doğru girildiğinde şimdiki kadınlar pazarı arka tarafındaki liman kalıntıları ve şehri çevreleyen surların altındaki kayıp imparatorluğun şehir kalıntılarını, yer altı tünellerini ve surların dış yüzeyindeki sonradan taşlar örülerek kapatılmış kapıları çıplak gözle görebilirsiniz.

Yer altı tünelleriyle bir birine bağlanan Trabzon'un orta noktası şehrin dünyaya açılan tek kapısı, Hadrian limanının olduğu pazarkapı mahallesidir.

Doğudan Güzelhisar, batıdan moloz, güneyden tabakhane ve bahçecik mahallesi surlarından ortahisar fatih camiine, kuzgundere Vadisinden pazarkapıya kadar olan kısım yer altı tünelleriyle bir birine bağlanmıştır.

Adeta yaşadığımız şehrin altında bir şehir daha vardır.

Roma ve Bizansın Anadolu'daki son kalesi Trabzon imparatorluk sarayının kalıntıları harabe bir biçimde olsada günümüze kadar gelebilmiştir.

Şehire Ataparak tarafından Zağnos köprüsünden geçerek şehre girmeden köprü bitiminde ki köprü ayaklarının altından başlayan tarihi surlara dikkatlice bakarsanız, şimdilerde taşlarla örülmüş, şehre giren yer altı tünellerine açılan beş adet kapı görürsünüz.

Trabzon'un geçmişe dair bütün birikimleri ve kayıp imparatorluğun, hazineleri bu kapıların arkasında saklıdır.

Yapılan araştırmalara göre bu kapıların en büyüğünden girildiğinde büyük kilisenin(fatih Camiinin) altından geçilerek tabakhane vadisine oradan kommen sarayına oradan, kızlar manastırına ve oradanda Güzelhisara(Ganitaya) çıkılmakta ve yer altı tünelleriyle şehir birbirine bağlanmaktadır.

Asırlar boyunca bir çok medeniyete ev sahipliği yapan Trabzon'da bu güne kadar profesyonel anlamda bir arkeolojik kazı yapılmamıştır.

Her türlü inşaat için yapılan kazılarda da tesadüfen bulunan yer altındaki kayıp imparatorluğun kalıntıları günümüze kadar gelsede maalesef gereken ilgiyi görememiş adeta yeni yerleşim birimlerine heba edilmiştir.

Zağnos köprüsünün bitimindeki surlarda bulunan hepsi farklı boyutlarda bulunan beş adet kapı profesyonel arkeologlar tarafından açılmalı, Trabzon'un gizemli tarihi ve kayıp imparatorluğun hazineleri gerçek anlamda ortaya çıkarılmalıdır ve çıkarıldıktan sonrada turizme kazandırılmalıdır.

İsterseniz bugünde bütün kapıları çıplak gözle, ellerinizle tuta tuta en ufak ayrıntısına kadar inceleme şansınız var, inanın bu kapılara el değdirince , asırlar öncesine kadar gitmiş,zaman yolculuğuna çıkmış gibi hissedeceksiniz kendinizi.


Her yere nasip olmayan, yer altı ve yer üstü zenginliklerine sahip olan  Trabzon, 
ne yazıkki  maküs talihini yenememiştir.

Bir gün inşallah demekten başka yapacak bir şey gelmiyor elimizden.

Ayrılık vakti geldiğinde,
Kalbimiz kalır geride,
veda edilmez bu şehire,
Söz vermeden tekrar dönmeye...

Kalın sağlıcakla...

b02315e0-fbad-4b30-a3bb-2ff84ab744df37848347-4c99-4fc0-a3bf-c5fb4573fd2d75097286-97c1-4efa-8b46-14cd964912a85799aa85-2e0b-4ddd-ab07-ea03624003c255482e3e-11dc-402a-b520-350ed173461e4759d13b-569f-4d49-b27a-45aa4628ea47056eab2b-adf5-47ca-a8d3-d0b5e090bbd858cbe705-0eda-4118-8c93-e5f752d8e3d427a1d204-6c37-4f5e-b181-004e659bb5445cae45d5-5c91-42af-abd5-66a18e2596006d80a7ed-45f8-4e8b-92be-cc4724935fbf4b029b0b-33f8-4edc-b25a-d89e7b38d32800a0626c-1507-49e0-a0d4-f97935ad47a8