Uğurcan Çakır Trabzonspor'un, Türk futbolunun, dolayısı ile Millî takımımızın medarıiftiharıdır.

Allah ona futbol adına her kabiliyeti bahşederken, efendiliği değil beyefendiliği de bahşetmiştir.

Trabzonpor da genç yaşına rağmen ona kaptanlık gibi ulvi bir görev vermiştir.

Bu yazdıklarımda hem fikir miyiz?

İtirazı olan var mı?

Şimdi yok ama diyenler için birkaç lafım olacak; böyle özelliklere sahip olan bu çocuğa maç boyunca hocasıyla birlikte küfredeceksiniz, o da maç bitiminde 'hadi birlikte alkışlayın' der gibi hareketler yaptığı için yakışmadı diyeceksiniz. "Seyircidir, yenilmiştir sinirlidir, haklıdır." diyeceksiniz öyle mi?

Yok daha neler derler adama.

İsterseniz az sadede gelelim.

Fenerbahçe kalecisinin Trabzon'daki maçta Trabzonspor taraftarlarına yaptığı edep dışı hareketlerini edep kabul edeceksiniz; Uğurcan'ın 'hadi birlikte alkışlayın' hareketini edep dışı yorumlayacaksınız, sevsinler sizi böyle düşünüp yazanlara, söyleyenlere o zaman ne dediniz? Ne yazdınız? Ben bir şey hatırlamıyorum, sahi hatırlayanınız var mıdır? Merak ediyorum! Gelelim maça; Beşiktaş yorgundu, moralsizdi, sakatları vardı. Ben o tür mazeretlerden anlamam. Hani geçen sezon Sergen dahiydi, Beşiktaş kupalar kartalıydı. Öz eleştiri yerine safsatayı bırakın.

Dün akşam Trabzonspor'un bıraktığı hangar kadar sahada tek kale oynuyor gibi görünen, ev sahibi kıble kaçığı rüzgarını andıran ataklarından birinde Trabzonsporlu oyuncuların adeta ikram ettiği bir golü kazandılar. Koskoca 90 dakikada ürettikleri iki gollük pozisyonu da Uğurcan çıkardı. Altı da üstü de budur, dün akşamın özeti. Bakın efendiler Trabzonspor hak ettiği, haklı bir galibiyet aldı. Sadece diyeceğim odur ki; bir maç kazanılıp 3 puan alınmıştır.

Psikolojik üstünlükle moraline moral eklemiştir. Daha ligin başıdır şampiyonluk naraları için çok erkendir.

Şampiyon olduk gibi şölenler yanlıştır. Sabır ve zaman lazımdır. Zira zaman her şeyin ilacıdır.