Ne çektin be Mağmat Bogazı..!

Trabzon şehrine en yakın yerde. Manzarası müthiş. Ortamı güzel. Ulaşımı rahat bir yer var.. Mağmat Bogazı deniyor. Tam 600 dönüm. Hazineye ait. Zaten hazineye ait olmasaydı, çoktan yağmalanmıştı. 

Erdoğdu’dan 6 km daha yukarda. Geçit, Ağıllı ve Akoluk köyleri sınırında.

Bu güzelim hazine arazisine akşam yatıp sabah kalkan bir proje hazırlıyor. Eldeki en iyi proje Ortahisar’ın yaptığı. Boğaz, tam yaşam alanına dönüştürülüyor. Ama gelin görün ki, güneş enerjisi yatırımı olan bir şirket, burası için proje hazırladı, ilgili yerlere de verdi. Hani, hatırı sayılır şirket.

Son duyumlarımıza göre, TOKİ’de Mağmat Boğazına göz koydu. Konut yapımı için. Hani arsa verelim, evini yap deniyor ya. Onun gibi bir  şey… Yıllarca imara açılmayan Mağmat Boğazı; arsa bizden konut senden projesine kurban edilir mi..?

Bilemeyiz.

Uyuma Trabzon uyanık kal demekten başka yapacak bir şeyimiz yok.

Alışın artık.

Şu Trabzon’da bir ilginç hastalık var. Belediye Başkanları yurt dışına çıktımı siyasi linç başlıyor.

Gereksiz bir zaman harcaması. Belediye Başkanları elbette yurt dışına çıkacak. Görecek, gördüklerini şehrine yansıtacak. Gördükleri ile kendi belediye başkanı olduğu şehri kıyaslayacak.

Geldi mi de, ona göre kendine bir yol çizecek.. Turistlik gezi olmadığı sürece, Belediye Başkanlarının yılın yarısını yurt dışı gezilerinde geçirmesinden yanayım.. Gördüklerini yaşadığı şehre yansıtması şartı ile.

Bir yurt dışı gezi anım..!

Yer Belediye taş binası. 

Başkan Volkan Canalioğlu.. Seçilmiş belediye başkan yardımcısı birinin odasındayım. Odada, zamanın belediyesinin ağır iş makinelerine yedek parça sağlayan şirketin Trabzon temsilcisi var. 

Şirket, Barcelona’ya bir gezi planlıyor. Belediye Başkanını da davet edecek. Tamamen turistik gezi. 

Başkan yardımcısı ilgiliye şöyle dedi.. Davetini birkaç gün geciktir, Volkan Bey izine ayrılacak..

İnce mesaj anlaşıldı.

Sonra olay takip etmedim. O turistlik geziye kim gitti bilmiyorum. Ama taş binadaki pazarlığı(!) hiç unutmadım.

GÜNÜN SORUSU

İktidara göre yalan haberi önleme yasası…

Muhalefete göre, basına ifade özgürlüğüne sansür yasasının, kabul edilen 26’ıncı maddesine göre, ben şöyle yazsam, tweet atsam, haber yapsam..

“2010-11 sezonunun şampiyonu Trabzonspor’dur. Trabzonspor’un Türkiye liglerinde 8 şampiyonluğu vardır. Fener şikecidir..”

1 ile 3 yıl arasında hapis cezası alır mıyım..?

Az öz sözle, Monaco zaferi..!

-Tribüne gelmeyen taraftar; Aldın mı cevabını?

-Hem duran hem hareketli pozisyonlarda atılan goller.

-Avcı’nın maç öncesi twitter dopingi

-Formasyon, motivasyon, rotasyon, geçişler, final pasları ve geri bildirim toplantıları meyvesini verdi.

Bana göre maçın kahramanı..!

Monaco’daki maçta içimizi sızlatan bizi aşağılayan bir görüntü vardı. Trabzonspor taraftarları, köpeklerin kontrolü ile stada alındı.

Bu aşağılayıcı uygulama onurumuza dokundu.

Üzdü bizi.

Benzerini biz Trabzon’da yapacak mıydık?

Bazı futbol otoriteleri gerek yok, biz misafirperverliğimizle ezelim onları dedi.

Ama hayır.

Böyle olmamalıydı. 

Ve Trabzon emniyeti spor şube müdürlüğü gereğini yaptı.

Madem orada öyle, burada da böyle.

Bir avuç dahi olsalar, Monaco taraftarları bizim kurt köpeklerimizin kontrolü ile stada girdi.

Kısasa kısa.

Skorda da da kısas..

Dün gece her anlamda dört dörtlüktü, dört  köşeydik..

İFŞA EDİYORUM

Yok mu bunun bir başka yolu çözümü. Mahalle aralarında dar sokaklardaki üç harfli marketlere malzeme boşaltan tırların gelişigüzel parkı, ciddi sorunları da beraberinde getiriyor. İşte fotoğraf bunu belgeliyor. Araç yolun ortasına kadar uzandı. Trafik durdu. Bunu küçük bir esnaf yapsa ne olur. Üç harfli olunca ayrıcalığı mı var..? 

İfaş ediyorum. Hem de iki fotoğrafla birlikte.. Yolu kapatan TIR. Yolda mahsur kalan araçlar..

ZAYTUNG

Konaklama Vergisinde Kapsam Genişliyor: Çadır ve Karavanların Ardından Yatıya Kalan Misafirlerden de Vergi Alınacak...