Hızla gelişen dünyada nitelikli insan ihtiyacı gün geçtikçe artmaktadır. Bu durum, ülkelerin geleceği yakalama ve zamanın güçlü oyuncusu olabilmesi için en önemli erkendir.

İnsan ve Teknoloji İş Birliği: Geleceğin Gücü

Gelişen dünyada insan ve teknoloji (robotlar, yapay zeka becerisi yüksek makineler ve sistemler) birlikteliği en büyük güç olmaya devam edecektir.

Bilgi, Veri ve Esneklik: Gelişimin Dinamikleri

Bu gerçekleri dikkate aldığımızda bilgi, veri, hız, esneklik ve çeviklik bileşkesi, kişilerin ve sistemlerin gelişmesi için en önemli faktör olacaktır. Bunların iyi yönetilebilmesi için de iletişim becerileri, ilişki yönetimi, eleştirel yaşam, bilgi ve teknoloji okuryazarlığı gibi yetkinliklerin önemi çok daha artacaktır.

Eğitim ve İş Dünyası: Kollektif Bir Yapılanma Şart

Bu gerçekler ışığında nitelikli insan kaynağı için gerek mesleki okullar gerekse üniversiteler ile iş dünyasının çok daha kolektif ve birbirinin ihtiyacına yönelik sistemler geliştirmesi en kaçınılmaz durum olacaktır.

Eğitimde Yapılandırma: Geleceğin Mesleklerine Uyum

Geleceğin mesleklerine yönelik bölümler hem meslek liselerinde hem de üniversitelerde birbirini tamamlayacak nitelikte yapılandırılmalıdır. Tüm bunlar, piyasaların beklentisi olan nitelikte insan kaynağı üretmelidir.

Suçlu Gençler Değil, Dönüşemeyen Sistemlerdir

Günümüzde bu süreç hep öğrenciler ve gençler üzerinden sorgulanmakta ve yargılanmaktadır. Tam aksine, bu genç ve öğrenciler zamanın değişimi ve ihtiyacına göre yenilenemeyen eğitim sistemleri ve eğitim-öğretim kadrolarının niteliğinden kaynaklandığı kanaatini taşımaktayım.

Z Kuşağını Anlamak Değil, Desteklemek Gerek

Bizim günahlarımızdan kurtulmak için yargıladığımız bu gençler ve öğrenciler, yani “Z kuşağı” kesinlikle bu durumun suçlusu değillerdir.

Doğudan Batıya Genç Göçü: Bir Kaybın Hikayesi

Ülkemizde doğudan batıya doğru nitelikli gençlerimizi elimizde tutamadığımızın gerçeği bizim eksiğimizdir, onların değil. Okulları, üniversiteleri, şehirleri yenileyemiyorsak, dönüştüremiyorsak, kaynakları doğru yönetemiyorsak, üretemiyorsak bu suçu onlara yıkmanın bir anlamı yok.

Vakit Konuşma Değil, Aksiyon Zamanı

Zaman, konuşma zamanı olmanın ilerisine geçti. Koltukların değil, uzmanlıkların söz sahibi olduğu modellere geçmemiz ve aksiyon almamız gerekmektedir. Gerçek hayatla, gençler arasında bağ kuracak süreçler işletilmeli ve gençlerimiz yeni çağın nitelikli insanları olacak dönüşümün bir parçası yapılmalıdır.

Üret, Dönüştür, Sat: Küresel Rekabete Hazır Modeller Gerek

Bunun için iş dünyasının bu konulara yönelik daha etkin ve katkı sağlayacak şekilde yapılandırılması gerekmektedir. Üniversiteler ve mesleki liseler iş dünyası ile daha iç içe olmalı ve yaşanılan coğrafyanın gerçeğine ve ihtiyacına göre yapılandırılmalıdırlar.

Ürettiğimiz her şeyi dünyaya nasıl satarız bakış açısıyla hareket ettirilebilecek sistemler ve süreçler planlanmalı ve acilen hayata geçirilmelidir.

Bu giriş bölümünün ardından bu konularla ilgili tespitlerimi ve önerilerimi haftalık olarak sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.
Sevgiler…